Examples of using "Oxigénio" in a sentence and their turkish translations:
Muhtemelen fazla oksijen olmadığından.
Oksijen kritik seviyeye düşmüş durumda.
Güneş ışığı olmayınca yosunlar oksijen üretmeyi bırakıyor.
Tekenin, oksijen tamamen bitmeden yemek bulması gerek.
Doğrudan havadan oksijen çekebilmek için kendini dışarı atıyor. Nihayet. Güneş yüzünü gösteriyor.
Sorun şu ki daha az oksijen almaya başladığıızda, zihniniz sizinle oyunlar oynamaya başlar.