Examples of using "Sai" in a sentence and their turkish translations:
Defol.
Buradan defol!
O nadiren dışarı gider.
Tom nadiren dışarı gider.
Babam nadiren, kırk yılda bir, Pazar günleri dışarı çıkar.
Yolumdan çekil.
Tom çok çıkmaz.
Bu bir kazan-kazan durumu.
Koltuğumdan çekil.
Tom, duştan çık.
Bu cadde nereye götürür?
Bu leke çıkmaz.
Bu tıpa çıkmayacak.
O pazar günü nadiren dışarı çıkar.
- Bu boya çabuk çıkıyor.
- Bu boya kolay çıkar.
Tren altıda ayrılır.
Ne zaman gidiyorsun?
TV'nin önünden çekil!
- İşten kaçta çıkıyorsun?
- İşten kaçta çıkıyorsunuz?
Son feribot ne zaman?
Tom pazartesi günü nadiren dışarı çıkar.
- Sonraki tren ne zaman ayrılacak?
- Bir sonraki tren saat kaçta kalkacak?
Oradan çık.
yahu birisi de çıkıp bu ergenekon
Defol.
Uçağım bir saat içinde hareket edecek.
Tom asla tek başına kanosuyla dışarı çıkmaz.
Bir sonraki uçuş saat 10.00'dadır.
- Çık dışarı!
- Defol!
- Yürü git!
Bu tren dokuzda hareket eder.
Bu mürekkep lekesi yıkayarak çıkmaz.
İlk tren ne zaman ayrılacak?
Bir sonraki tren ne zaman kalkar?
Genellikle saat kaçta ayrılırsın?
Çok dışarıya çıkar mısın?
içlerinden bir tanesi de çıkıp isyan etmiyor yahu
Defol.
Ona bir sonraki uçağın ne zaman kalkacağını sor.
Herkes kazanır.
Tom bugünlerde nadiren dışarı çıkar.
Uçağın saat kaçta kalkacak?
Tom beşte işten ayrılır.
Ne zaman çalışmayı bırakıyorsun?
Benim uçak üç saat içinde kalkar.
O yıllar yılı çok çalıştı.
Tom 5:00'te işten ayrılır.
Kedi dışarı çıktığında, fare dans eder.
Tom saat 2.30'da gidiyor, değil mi?
bundan ne çıkar bilemeyiz ama
Çocukları ne zaman dışarı çıkarırsın?
Dedem her sabah yürüyüşe çıkar.
Genellikle işten ne zaman ayrılırsın?
Genellikle saat kaçta evden ayrılırsın?
Tom kendisini odasına kilitledi ve dışarı çıkmadı.
Tom arkadaşlarıyla birlikte sık sık dışarı içki içmeye gider.
Niçin dışarı çıkıp sarhoş olmuyoruz?
reytinglere baktığımızda zirveyi hiç bırakmıyor
Cebinden 5 cent değerinde bir jeton çıkıyor
- At ölür, itlere bayram olur.
- Kedinin olmadığı yerde fareler cirit atar.
Neden sadece işini bırakmıyorsun?
Uçak akşam 5.30'da kalkar.
Pek fazla dışarı çıkmıyoruz.
Benim uçak bir saatten daha az bir sürede kalkar.
Kedi dışarı çıktığında, fare parti yapar.
Sonra da bunu döküp dışarı çıkmasını bekleyeceğiz.
Yavrular ilk defa yuvalarından çıkacak.
O Japonca iyi konuşuyor ama ben Almanca konuşmayı bilmiyorum.
Buradan nasıl çıkarız?
Ne zaman ayrılıyorsun?
Defol dedim!
Havaalanına giden bir sonraki tren platform 2'den kalkıyor.
Boston'a geri giden uçağım üç saat içinde kalkar.
Neden her zaman Tom'la takılıyorsun?
Akşam yemeği ne zaman?
Duman bacadan dışarı çıkıyor.
Tom erken ayrılacak.
sonra birileri çıkıp sözde Ermeni soykırımı var dediğinde
az önce söylemiştim manyetik alan bir kutuptan çıkıyor
işte içerisi akışkan olduğu için çıktığı nokta ile
onu sırtında taşıyor tırtılın sırtından inmiyor
O her dışarı gidişinde kitapçıya uğrar.
Acele etmek zorundayım. Uçağım bir saat içinde kalkıyor.
Hakikat şaraptadır.
- O, nadiren, kırk yılda bir, karanlık çöktükten sonra dışarı çıkar.
- Karanlıktan sonra nadiren, kırk yılda bir, dışarı çıkar.
Yatağımdan çık.
Odamdan çık!
Ellerinizi sadece su ile yıkarsanız… hiçbir şey çıkmaz.
Doğrudan havadan oksijen çekebilmek için kendini dışarı atıyor. Nihayet. Güneş yüzünü gösteriyor.
Onu bu şekilde çıkartabilirim. Bu şekilde ısırılma ihtimalim daha az
Derken, yaptığı 126 riskli işlemin tamamından başarılı şekilde çıkıyor
Defol.
Julia gözlerini ve burnunu ovalar, gülü alır, odadan çıkar.
biraz su aldıktan sonra deliğe dökerek dışarı çıkarıp o şekilde de alabilirim.
Otobüs her on beş dakikada hareket eder.
Horozu çok olan köyde sabah geç olur.
Kedi uzaktayken fareler oynayacak.