Translation of "Tem" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Tem" in a sentence and their turkish translations:

- Você não tem esposa, tem?
- O senhor não tem esposa, tem?

Bir karın yok, değil mi?

tem aves, tem um vôo, tem um cupim

kanatlısı var uçanı var termiti var

- Você tem um filho, não tem?
- Você tem um filha, não tem?

Bir çocuğun var, değil mi?

Ela não tem filhos, tem?

Onun hiç çocuğu yok, değil mi?

- Você tem razão.
- Tem razão.

- Haklısın.
- Haklısınız.

Você tem cachorro, não tem?

Sen bir köpek bakıyorsun, değil mi?

- Você tem uma esposa, não tem?
- O senhor tem uma esposa, não tem?

Bir karın var, değil mi?

Você não tem um plano, tem?

Bir planın yok, değil mi?

- Ele tem coragem.
- Ele tem culhão.

Onun cesareti vardır.

- Você tem outro?
- Você tem outra?

Başka var mı sende?

- Você tem trinta anos, não tem?
- Você tem trinta anos, não?

Otuz yaşındasın, değil mi?

- Você tem troco?
- O senhor tem troco?
- A senhora tem troco?

Hiç bozuk paran var mı?

- Vocês tem que ir?
- Vocês tem de ir?
- Você tem que ir?
- Você tem de ir?

Gitmek zorunda mısın?

Tem bağlanıver

bağlanıvermiştir

Tem banheiro?

Onun bir banyosu var mı?

Tem xampu?

Şampuanın var mı?

Tem açúcar?

Hiç şeker var mı?

Tem pão?

Hiç ekmek var mı?

Quem tem?

Kim ona sahip?

Tem água?

Su var mı?

Tem neblina.

Hava sisli.

Você não tem medo de fantasma, tem?

Hayaletlerden korkmuyorsun, değil mi?

- Você tem algum lápis?
- Você tem lápis?

- Hiç kalemin var mı?
- Hiç kurşun kalemin var mı?

- Você tem uma camisinha?
- Você tem preservativo?

Prezervatifin var mı?

Você tem medo de Tom, não tem?

Tom'dan korkuyorsun değil mi?

- Tom tem irmãos?
- Tom tem algum irmão?

Tom'un hiç erkek kardeşi var mı?

- Tem alguma identificação?
- Você tem alguma identificação?

Kimliğin var mı?

- Você tem um celular?
- Você tem celular?

- Senin cep telefonun var mı?
- Cep telefonunuz var mı?
- Cep telefonun var mı?

- Você tem filho?
- Você tem algum filho?

Hiç çocukların var mı?

- Você tem maus costumes.
- Você tem manias.

Senin kötü davranışların var.

Você não tem medo de altura, tem?

Yükseklikten korkmuyorsun, değil mi?

- Tom tem alguma coisa?
- Tom tem algo?

Tom'un bir şeyi var mı?

- O Tom tem estudado.
- Tom tem estudado.

Tom çalışıyor.

- Tem certeza, Tom?
- Você tem certeza, Tom?

Emin misin, Tom?

- O Tom tem?
- O Tom tem esse?

Tom buna sahip mi?

- Você tem um apelido?
- Você tem apelido?

- Senin bir lakabın var mı?
- Lakabın var mı?
- Lakabınız var mı?

- Você tem maçãs?
- O senhor tem maçãs?

Hiç elmaların var mı?

- Ele tem um carro.
- Ele tem carro.

Onun bir arabası var.

- Tom tem namorada?
- O Tom tem namorada?

Tom'un bir kız arkadaşı var mı?

- Maria tem expectativas não realísticas.
- Maria tem expectativas fantasiosas.
- Maria tem expectativas impraticáveis.

Mary'nin gerçekçi olmayan beklentileri var.

- Tom tem três primos.
- Tom tem três primas.
- O Tom tem três primos.

Tom'un üç kuzeni var.

- Ken tem um violão.
- Ken tem uma guitarra.

Ken'in bir gitarı var.

"Quantos anos ela tem?" "Ela tem doze anos."

“O kaç yaşında?” “On iki yaşında.”

- Ela tem uma figura.
- Ela tem uma foto.

Onun bir resmi var.

- Tom tem dois trabalhos.
- Tom tem dois empregos.

Tom'un iki mesleği var.

Você tem certeza de que não tem problema?

Bir problem olmadığından emin misin?

- Não tem fio vermelho.
- Não tem linha vermelha.

Kırmızı iplik yok.

- Você tem muitos amigos.
- Você tem muitas amigas.

Bir sürü arkadaşın var.

- Ele tem uma entrada.
- Ele tem um ingresso.

Onun bir bileti var.

- Ann tem muitos amigos.
- Ann tem muitas amigas.

Ann'in birçok arkadaşı var.

- Tem alguém na porta.
- Tem alguém à porta.

Kapıda biri var.

- Mary tem um filho.
- Mary tem uma filha.

Mary'nin bir çocuğu var.

- Tom tem sido útil.
- Tom tem sido prestativo.

Tom yararlıydı.

- Ele não tem nada.
- Ela não tem nada.

Hiçbir şeyi yok.

- Tom não tem um.
- Tom não tem uma.

- Tom'da yok.
- Tom'un yok.

- Ele tem vinte crianças.
- Ele tem vinte filhos.

- Onun yirmi çocuğu var.
- O 20 çocuğa sahiptir.
- Yirmi çocuğu var.

O campo tem olhos, a floresta tem ouvidos.

Orman gözlü orman kulaklı.

- Não tem ninguém ali.
- Não tem ninguém lá.

Orada kimse yok.

- Ele tem muitos bens.
- Ele tem muitas propriedades.

Onun birçok mülkiyeti var.

- Você tem um melhor?
- Você tem uma melhor?

Daha iyi bir şeyin var mı?

Você tem um carro esporte amarelo, não tem?

Senin sarı bir spor araban var, değil mi?

- Tom tem muitos gatos.
- Tom tem muitas gatas.

Tom'un birçok kedisi var.

- Você tem estado ocupado.
- Você tem estado ocupada.

Sen meşguldün.

- Ela tem oito anos.
- Ele tem oito anos.

O sekiz yaşında.

- Você tem alguma reclamação?
- Você tem alguma queixa?

Hiç şikâyetiniz var mı?

- Você tem Facebook?
- Você tem conta no Facebook?

Facebook'ta mısınız?

- Tom tem três cães.
- Tom tem três cachorros.

Tom'un üç köpeği var.

- Meu cachorro tem pulgas.
- Meu cão tem pulgas.

Köpeğimin pireleri var.

- A garota tem razão.
- A menina tem razão.

Kız haklı.

Aquele que tem muitos amigos não tem nenhum.

Çok arkadaşı olanın hiç arkadaşı yoktur.

- Ele tem três vacas.
- Ela tem três vacas.

Onun üç ineği var.

- Tom tem três filhos.
- O Tom tem três crianças.
- O Tom tem três filhos.

Tom'un üç çocuğu var.

- Você tem dinheiro?
- O senhor tem dinheiro?
- A senhora tem dinheiro?
- Tu tens dinheiro?

Paran var mı?

- Você tem um isqueiro?
- Você tem um acendedor?
- Tens um isqueiro?
- Tem um isqueiro?

Bir çakmağın var mı?

- Você tem de escolher um.
- Você tem que escolher um.
- Você tem de escolher uma.
- Você tem que escolher uma.

Bir tane seçmek zorundasın.

Tem de avançar.

Şansını denemek zorunda.

Tem de agir.

Harekete geçmeli.

Tem uma cria.

Bebeği var.

Não tem gosto

o tadı vermez

Você tem certeza?

emin misin?

Não tem isso

yok böyle bir şey diye

Mas tem um

fakat bir tanesi var ki

Você tem fogo?

Bana bir çakmak verir misin?

Tem um fósforo?

Maçınız var mı?

Ela tem convulsões.

Onun konvülsiyonları var.

Ele tem barba.

- Onun bir sakalı var.
- Sakalı var.

Tom tem artrite.

Tom'un artriti var.

Tom tem asma.

Tom'un astımı var.

Tom tem insônia.

Tom'un uyuyamama hastalığı var.

Tem chovido muito.

Çok yağmur yağıyor.

Você tem tudo?

Her şeyin var mı?

Não tem igual.

Onun paralelliği yok.

Você tem cerveja?

Senin biran var mı?