Examples of using "Deixam" in a sentence and their turkish translations:
ulaşımda ise kimyasal izler bırakıyorlar
Onlar her zaman köpeği kapıya bağlı tutar mı?
Onlar diskoya gitmemize izin vermezler.
zaman içinde yaptıkları kazılar dev çukurlar oluşturmuş.
Yılanlar sizi rahatsız eder mi?
Perdeleri açık bıraktıkları zamanı seviyorum.
Güneş ışığı olmayınca yosunlar oksijen üretmeyi bırakıyor.
Artık yemek üretmek için güneşten faydalanamıyorlar.
fakat yinede ölen karıncayı orada bırakmıyorlar
bir süre sonra karıncalar bu yuvalarını terk ediyor
Onlar kimsenin özel izni olmadan girmesine izin vermezler.
Bizi hasta eden virüslerin birçoğunun kaynağı esasında hayvanlar.
Çiçekler onu mutlu eder.
kendilerinden çok daha iyi bir grup insan bırakarak gidenlerdir.
Kontakt lenslerim gözlerimi kurutuyor. Damla mı kullanmam gerekiyor?
Niçin beni yalnız bırakmıyorsun?