Examples of using "Poder" in a sentence and their turkish translations:
Bilgi güçtür.
Ben senin gücüne inanıyorum.
Tom uçabilmeyi diledi.
- İsteğin olduğu yerde, bir yol vardır.
- İstenirse her şey mümkündür.
- İstenirse mutlaka bir yol bulunur.
O güç-düşkünü biridir.
Onlar söyleyemeyecek.
Keşke buna engel olabilsem.
Keşke yardım edebilsem.
Keşke sana yardım edebilsem.
Gücünü kullan.
Keşke onu görebilsem.
İnsanlara güç sağla.
Tom kazanabileceğini umuyor.
iktidarı eleştirdiğinde iktidarı sevenler eleştirse de
Keşke zamanında dönebilsem.
Keşke daha uzun süre bekleyebilsem.
Sana yardımcı olamadığımız için üzgünüz.
Keşke anlamanı sağlayabilsem.
Bilginin güç olduğuna inanıyorum.
Onun mutlak gücü var.
Haziranda gidebilmeyi umuyorum.
Keşke onu hatırlayabilsem.
Keşke onu açıklayabilsem.
Korkarım ki size yardımcı olamam.
Tom gitar çalabilmeyi diledi.
Keşke sana daha fazla yardım edebilsem.
Bütün gücünüzü kullanın.
İngilizce konuşabilmeyi istiyorum.
Keşke bir kuş olabilsem.
Tom Mary'ye yardım edebileceğini umuyor.
Sizi yakında görebilmeyi umuyorum.
Keşke Japonya'ya gidebilsem.
Keşke seninle konuşabilsem.
Keşke zamanı geri döndürebilsem.
Tom bu gece çalışamaz.
Bu akşam seni göremiyeceğim için üzgünüm.
bir hastalık gibi ele almalıyız.
- Kral gücünü kötüye kullandı.
- Kral otoritesini kötüye kullandı.
- Kral, iktidarını abuze etti.
Yaşamak için bitkilere ihtiyacımız var.
Keşke sana bir şey verebilsem.
Seni Noel'de görebileceğimi umuyorum.
Keşke konsere gidebilsem.
Keşke evet diyebilsem.
Tom hayır diyemeyecek.
Keşke orada seninle olabilsem.
Artık seni ziyaret edemeyeceğim.
Tom asla tekrar yürüyemeyebilir.
Keşke senin gibi şarkı söyleyebilsem.
Güç harika afrodizyaktır.
Asla ataletin gücünü hafife alma.
Keşke sigara içme alışkanlığından vazgeçebilsem.
Keşke gerçekten seninle orada olabilsem.
Yardım edebildiğim için çok mutluyum.
Keşke öyle bir araba satın alabilsem.
Sana ne zaman yardım edebileceğimi bilmiyorum.
- Keşke yapabilsem.
- Keşke yapabilsem!
Dokuz yıl önce iktidara geldiğimizde
Çünkü çoğunluk tarafından seçiliyorsan
ve üstelik bakıldığında manyetosferin gücü
Keşke söyleyecek bir şey düşünebilsem.
Size katılamadığım için pişmanım.
Üzgünüm, yapabileceğimi sanmıyorum.
On dil konuşabilsem, çok güzel olur!
Keşke bir kuş gibi uçabilsem.
Sadece biraz para biriktirebilmeyi istiyorum.
Sana yardım edebileceğim için memnunum.
Değerli bir öğrenci olabileceğimi umuyorum.
Fransızca konuşabilmeyi istiyorum.
Biz kaçamayacağız.
Keşke seninle gidebilsem.
Güç mü? Para mı? Her şey şimdi çok gülünç görünüyor.
Tom sana bir şey söyleyemeyecek.
Çalışabilmek için odama gidiyorum.
Keşke bir motosiklet alabilsem.
Tanrı bize sevme gücü verdi.
İnsanın gücü bilgidir.
Keşke titremeyi durdurabilsem.
Keşke onu yapabilseydim.
Keşke sonsuza dek burada kalabilsem.
Keşke kesinlikle daha iyi Fransızca konuşabilsem.
Temiz havanın keyfini çıkarabilmem için pencereyi açıyorum.
Hikâye oluşturmak için biraz daha fazla detaya ihtiyacımız var.
iktidar partisi üyeleri reddetmişken
Resimlerini Japonya'da sergilemeyi düşünüyor.
Keşke Tom kadar iyi Fransızca konuşabilsem.
Otobüse yetişebilmek için acele edelim.
Keçuva dili konuşabilmek amacıyla çalışıyorum.
Koşmadan önce yürümeyi öğrenmeliyiz.
Tom, ölmeden önce Boston'u ziyaret edebileceğini umuyor.
Keşke bu kadar güzel bir evde yaşayabilsem.
Bu da Maduro'nun iktidarda kalmasına yardımcı oldu.
Diktatör on beş yıl önce iktidara geldi.
Sizinle tanışabilmek büyük bir onur.
Keşke bu işi nasıl yapacağımı anlayabilsem.
Bu kitabı kolaylıkla okuyabilmelisin.
Keşke kendi başıma yapsaydım.
her biri 159 ülkeye vizesiz olarak erişen diğer altı ülke ile
Keşke ailemle daha fazla zaman geçirebilsem.