Translation of "Espalhar" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Espalhar" in a sentence and their turkish translations:

espalhar

dağılın ulan

E espalhar

ve yaymak

Sem espalhar esse vírus

bu virüsü yaymadan

Vamos espalhar a informação exata

Kesin bilgi yayalım

A história vai se espalhar dentro de algumas horas.

Hikaye birkaç saat içinde etrafa yayılacak.

Mas não há pássaros nem abelhas para espalhar o pólen.

...polenlerini saçacak kuş veya arı yoktur geceleri.

- Eu vou espalhar a palavra.
- Eu vou falar por aí.

Haberi yayacağım.

Até as árvores precisam de ajuda para espalhar as sementes longe daqui.

Ağaçların bile tohumlarını uzağa saçmak için yardıma ihtiyacı var.

Um incêndio pode se espalhar mais rápido do que você pode correr.

Bir yangın senin koşabileceğinden daha hızlı yayılır.