Translation of "Precisam" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Precisam" in a sentence and their turkish translations:

- Eles precisam estudar.
- Elas precisam estudar.

Onların çalışması gerek.

- Eles precisam vir.
- Elas precisam vir.

Onlar gelmek zorunda.

- Eles precisam de você.
- Elas precisam de você.
- Precisam de você.

Onların sana ihtiyacı var.

- Eles precisam de voluntários.
- Elas precisam de voluntários.

Onların gönüllülere ihtiyacı var.

- As crianças precisam brincar.
- As crianças precisam jogar.

Çocuklar oyun oynamalı.

- Elas precisam de ajuda.
- Eles precisam de ajuda.

Onların yardıma ihtiyacı var.

- Eles precisam de amigos.
- Elas precisam de amigos.

Onların arkadaşlara ihtiyacı var.

Precisam de ajuda?

Yardıma ihtiyacın var mı?

- As crianças precisam dormir.
- As crianças precisam de sono.

Çocukların uykuya ihtiyacı var.

- Eles precisam de sapatos novos.
- Elas precisam de sapatos novos.

- Onların yeni ayakkabılara ihtiyacı var.
- Onlara yeni ayakkabılar lazım.

- Eles não precisam de nós.
- Eles não precisam da gente.

Onların bize ihtiyacı yok.

Precisam de tua ajuda.

Onların yardımına ihtiyacı var.

Todos precisam trabalhar juntos.

Herkesin, işbirliğine ihtiyacı vardır.

Eles precisam do dinheiro.

Onların paraya ihtiyacı var.

As pessoas precisam comer.

İnsanların yemek yemeye ihtiyaçları vardır.

Eles precisam de investidores.

Onların yatırımcılara ihtiyacı var.

Eles precisam de clientes.

Onların müşterilere ihtiyacı var.

Várias coisas precisam mudar.

Birkaç şeyin değişmesi gerekir.

Elas precisam do Tom.

Onların Tom'a ihtiyacı var.

Eles precisam de voluntários.

Gönüllülere ihtiyaçları var.

Os animais precisam comer.

Hayvanların yemesi gerekiyor.

- As palavras precisam ser reagrupadas.
- As palavras precisam de uma reorganização.

Sözcüklerin yeri değiştirilmeli.

Seus lápis precisam ser apontados.

Kurşun kalemlerin açılmalı.

Eles precisam demais de mim.

Bana çok ihtiyaçları var.

Suas mãos precisam ser lavadas.

- Ellerinin yıkanması gerekir.
- Elleriniz yıkanmalı.

Do que mais eles precisam?

Onların başka neye ihtiyaçları var?

Todos precisam memorizar estas palavras.

Herkes bu sözcükleri ezberlemeli.

Quando trabalhadores precisam escolher entre

Çalışanlar hasta oldukları zaman, para kazanmak ve evde kalmak

Dinheiro do que eles precisam.

para harcayacaklarını ifade eder.

As plantas precisam ser regadas.

Bitkilerin sulanması gerekiyor.

As crianças precisam dormir mais.

Çocukların daha çok uykuya ihtiyacı vardır.

Vocês precisam de alguma coisa?

Siz arkadaşların bir şeye ihtiyacı var mı?

As crianças precisam de você.

Çocuğun sana ihtiyacı var.

Meus filhos precisam de mim.

Çocuklarımın bana ihtiyacı var.

Tom e Maria precisam disto.

Tom ve Mary'nin buna ihtiyacı var.

Eles precisam da nossa ajuda.

Yardımımıza ihtiyaçları var.

Eles precisam de um médico.

- Onların bir doktora ihtiyacı var.
- Onlara bir doktor lazım.

Precisam de mais alguma coisa?

Başka bir şeye ihtiyacınız var mı?

As crianças precisam de amor.

Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.

Vocês precisam de sapatos novos.

Yeni ayakkabılara ihtiyacın var.

Estes lápis precisam ser apontados.

Bu kalemlerin açılmaya ihtiyacı var.

Vocês precisam de uma carona?

Siz arkadaşların bir asansöre ihtiyacı var mı?

Gatos não precisam de coleiras.

Kedilere bir tasma gerekmez.

Vocês precisam fazer isso agora.

Onu şimdi yapman gerekir.

Os cães precisam de amor.

Köpeklerin sevgiye ihtiyacı var.

As pessoas precisam de amor.

İnsanların sevgiye ihtiyacı var.

Todos precisam estar aqui amanhã.

Herkesin yarın burada olması gerekiyor.

Precisam de comida e água.

Onların yiyeceğe ve suya ihtiyacı var.

Precisam de me acompanhar cuidadosamente.

Beni dikkatlice takip etmelisin.

As crianças precisam de muitas coisas, mas, acima de tudo, precisam de amor.

Çocukların çok şeye ihtiyacı var, ancak her şeyden önce sevgiye ihtiyaçları var.

Precisam de uma agricultura muito inteligente.

Çok zekice bir tarıma ihtiyaç duyuyorlar.

Pessoas que realmente precisam de tratamento

Gerçekten tedaviye ihtiyaç olan insanlar

As crianças precisam de muito sono.

Çocukların daha çok uykuya ihtiyacı vardır.

Os pais precisam ter muita paciência.

Ebeveynlerin çok sabra ihtiyaçları var.

Eles não precisam mais de mim.

Bana daha fazla ihtiyaçları yok.

Tom e Maria precisam de ajuda.

Tom ve Mary'nin yardıma ihtiyacı var.

Não acho que precisam de mim.

Onların bana ihtiyacı olduğunu sanmıyorum.

Temos problemas que precisam ser tratados

İlgilenilmesi gereken sorunlarımız var.

As mulheres precisam ser amadas, não compreendidas.

- Kadınlar anlaşılmak değil, sevilmek ister.
- Kadınlar sevilmek için yaratılmıştır, anlaşılmak için değil.

Nossos filhos precisam de algo para fazer.

Bizim çocukların yapmak için bir şeye ihtiyacı var.

As pessoas precisam reconhecer os próprios erros.

İnsanlar kendi hatalarını fark etmek zorunda.

Eles não precisam vir se não quiserem.

Onlar eğer gelmek istemiyorlarsa gelmek zorunda değiller.

Nem todos os criminosos precisam ficar encarcerados.

Suç işleyen herkesin hapse atılmasına gerek yok.

Todas estas frases precisam de ponto final.

Bu cümlelerin hepsinin bir noktaya ihtiyacı var.

Tom e Mary não precisam saber disso.

Tom ve Mary'nin bunu bilmesine gerek yok.

Os catos precisam de uma ajuda noturna especial.

Kaktüslere geceleyin özel destek gerekir.

É isto mesmo de que os tubarões precisam.

Büyük beyaz daha ne istesin?

- Do que você precisa?
- Do que vocês precisam?

Neye ihtiyacın var?

Todas as plantas precisam de água e luz.

Bütün bitkilerin suya ve ışığa ihtiyacı vardır.

Tom e Mary precisam aprender a trabalhar juntos.

- Tom ve Mary'nin beraber çalışmayı öğrenmeleri gerek.
- Tom ve Meryem'in birlikte çalışmayı öğrenmeleri gerek.

- Você precisa me ajudar.
- Vocês precisam me ajudar.

- Bana yardım etmelisin.
- Bana yardım etmen gerekir.

- Você precisa consertar isso.
- Vocês precisam consertar isso.

- Onu tamir etmen gerekir.
- Bunu onarman gerekiyor.

Vocês não precisam saber de todos os detalhes.

Bütün detayları bilmen gerekmez.

- Você precisa de mim.
- Vocês precisam de mim.

- Bana ihtiyacın var.
- Bana mecbursun.

As crianças precisam de amor e de atenção.

Çocukların sevgi ve ilgiye ihtiyacı var.

Nós temos muitas coisas que precisam ser feitas.

Bizim yapılması gereken çok şeyimiz var.

Tom e Mary não precisam de um acompanhante.

Tom ve Mary'nin bir refakatçiye ihtiyacı yok.

Nós temos outras coisas que precisam ser feitas.

Yapılması gereken başka işlerimiz var.

Os idosos precisam de gente com quem conversar.

Yaşlı insanların konuşacak birine ihtiyaçları vardır.

Acho que não precisam mais de mim aqui.

Artık burada gerekli olduğumu sanmıyorum.

As plantas precisam de água e luz solar.

Bitkiler suya ve güneş ışığına ihtiyaç duyar.

- Não precisa de nada?
- Não precisam de nada?

Bir şeye ihtiyacın yok mu?

Todos os ecossistemas saudáveis precisam duma variedade de espécies.

Tüm sağlıklı ekosistemler çok sayıda farklı türe ihtiyaç duyar.

E lá ficam quentes e é disso que precisam.

Orada ihtiyaç duydukları gibi sıcak kalırlar.

E lá ficam quentes, e é disso que precisam.

Orada ihtiyaç duydukları gibi sıcak kalırlar.

... que estas câmaras precisam de luzes infravermelhas para funcionar.

...kameralarımızın olup biteni görmesi için kızılötesi ışık gerekiyor.

Quantas pessoas na aldeia realmente precisam de um médico

köydeki insanların aslında doktora ne kadar muhtaç olduğu

Os alunos não precisam ir para a escola hoje.

Öğrenciler bugün okula gitmek zorunda değil.

Apenas 2% das pessoas com gripe precisam ser hospitalizadas.

Grip olanların sadece %2'sinin hastaneye yatırılması gerekir.

- Flores e árvores precisam de ar limpo e água fresca.
- As flores e árvores precisam de ar limpo e água fresca.

- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
- Çiçek ve ağaçlar temiz hava ve taze suya ihtiyaç duyarlar.
- Çiçekler ve ağaçlar, temiz hava ve tatlı suya ihtiyaç duyarlar.

- Você precisa de um envelope?
- Vocês precisam de um envelope?

Bir zarfa ihtiyacın var mı?

- Vocês não precisam se levantar.
- Você não precisa se levantar.

Ayağa kalkmana gerek yok.

- Você não precisa dizer nada.
- Vocês não precisam dizer nada.

Bir şey söylemene gerek yok.

- O que você precisa saber?
- O que vocês precisam saber?

Ne bilmen gerekiyor?

- Você ainda precisa de mim?
- Vocês ainda precisam de mim?

- Hala bana ihtiyaç duyuyor musun?
- Bana hâlâ ihtiyacın var mı?