Examples of using "Longe" in a sentence and their turkish translations:
Defol!
O uzak mı?
Bu çok uzak.
Paris uzak mı?
O çok çok uzakta.
Uzak dur.
Onu attık.
Ondan uzak durmak zorundasın.
Sen çok uzakta oturuyorsun.
O buradan uzakta değil.
Bizden uzak durun.
Buradan uzak durun.
Başarılı olacaksın.
Bundan uzak durun.
Ben çok ileri gittim.
Tom başarılı olacak.
Ondan uzak durun.
Buradan uzakta mı hala?
O buradan uzak.
Onlar çok uzaktalar.
O buradan uzak.
Bu çok ileri gitti.
O buradan uzak mı?
Tom buradan uzakta mı yaşar?
Benim evim uzak.
Çok uzağa gidiyorsun.
- Banka buradan uzak mı?
- Banka buraya uzak mı?
Ondan uzak durmalısın.
Olamaz, bakın. Kaçtı.
çok da uzak değildi yani
uzak duracağız o kadar
Benden uzak durun.
O mekândan uzak dur.
Tom çok uzağa gitti.
Hâlâ çok uzaktayız.
Ben ağaçtan uzağım.
O uzağa gitti.
- Sydney buradan çok uzak.
- Sydney buradan uzak.
Orası buradan çok uzaktır.
Boston çok uzak mı?
Tom'dan uzak dur.
O kadar uzak değil.
Çok uzakta yaşıyorum.
Biz havaalanından uzakta yaşıyoruz.
O buradan çok uzak mı?
Tom çok ileri gitmedi.
Tom çok uzakta.
Biz mesafe katetmedik.
O uzağa gitmedi.
Güvercin uçup gitti.
Buradan uzak değil.
Pencereden uzak dur.
Benden uzak dur!
Okulun buradan uzakta mı?
O çocuktan uzak durmalısın.
Güney Afrika çok uzaktır.
Ofisiniz buradan uzak mı?
Haliçten iyice uzaklaştı.
Hâlâ çok uzakta.
Ateşten uzak durun.
Paris'e uzak değildir.
O, New York'a ne kadar uzakta?
İstasyon buradan uzaktır.
Karga uçup gitti.
Benden uzak dur, şeytan!
O evden uzakta.
Evim buraya uzak.
Onlardan uzaklaştım.
O ondan kaçtı.
- Kızımdan uzak dur!
- Kızımdan uzak dur.
Tom gerçekten buradan uzakta yaşıyor.
Tom evden uzakta.
Tom uzakta Mary'yi gördü.
Buradan uzak durmalıyım.
Bu çok ileri gidiyor.
Bu yeterince başarılı oldu.
Boston'a uzak değil.
Buradan Boston'a uzak mı?
Ben mutlu olmaktan uzağım.
Çok ileri gidiyorsun.
Benim kız arkadaşımdan uzak dur.
O, evden uzaktaydı.
Tom çok uzakta yaşamıyor.
Benim evim uzak.
Tom, Mary'yi gönderdi.
Ondan uzak durmalısınız.
O mağaza çok uzak.
Buradan Tokyo'ya uzaktır.
O benden uzak yaşar.
Otel buradan uzak mı?
Tom havaalanından uzakta yaşıyor.
Göl buradan uzak.