Translation of "Renforcé" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Renforcé" in a sentence and their turkish translations:

Chaque erreur m'a renforcé.

Her hata beni daha güçlü yaptı.

Toutes ces données ont renforcé et soutenu mon militantisme.

Bütün bu bilgiler, aktivizmimi bir nevi destekledi ve güçlendirdi.

Cela a réduit leur attirance et renforcé leur maîtrise d'eux-mêmes,

Bu onların arzularını frenledi ve öz-kontrola zorladı

Mon rapport à la forêt sous-marine et sa faune s'est renforcé

Haftalar, aylar ve yıllar geçtikçe, deniz ormanındaki hayvanlarla olan ilişkim

Le mur-rideau doit être renforcé par des tours flanquantes à intervalles réguliers.

Perde duvar, düzenli aralıklarla inşa edilmiş yan kuleler tarafından güçlendirilmelidir.

Et il y a sur le père d'Asmaa, l'autre médecin, ce qui a renforcé encore plus sa relation avec sa famille

İbn Esad'ın oftalmoloji alanındaki çalışmalarını tamamlamak üzere Londra'ya gitmesiyle devam etti