Examples of using "Toutes" in a sentence and their turkish translations:
Tebrikler!
kötüler ve kurbanlar biçiminde sabit bir karikatür olarak değil
Bütün bu çiçeklere bakın.
Bütün pencereleri kapa.
Tüm bu kutulara bak.
Ama hepsi değil.
ve hepsi tamamen farklı olurdu,
Her türlü hayvan var.
Kaybın için üzgünüm.
Her toplumda her inanışta neredeyse mevcuttur
Bütün yelkenler indirildi.
- Tüm cevaplar doğru.
- Tüm yanıtlar doğru.
Elinden geldiğince sıkı çabala.
Tüm odalar tutuldu.
Bütün kurallara uydum.
Hepimiz seni seviyoruz.
Eşyalarının hepsi burada.
Hepsi öldü.
Tüm talimatları dikkatlice okuyun.
Bütün ışıklar söndü.
Neyse siz ikiniz orada ne yapıyordunuz?
Bunların hepsi kırılmış.
Bütün kızlar birbirlerine yardım ettiler.
Her zaman şıklık.
Tüm dilleri severim.
Kızların hepsi güldü.
Onların hepsi kıkırdadılar.
Yine de gideceğim.
Bütün bu çekişmelere son verelim.
Bütün şarkı sözlerini yazıyorum.
Bu pillerin hepsi ölü.
- Zaman bütün yaraları iyileştirir.
- Zaman her şeyin ilacıdır.
Her gece seni arayacağım.
Bütün gömlekleri ütüledin mi?
İnanç her şeyi mümkün kılar....aşk her şeyi kolaylaştırır.
- Her ihtimali göz önünde bulundurmalıyım.
- Her ihtimali göz önünde bulundurmak zorundayım.
- Her ihtimali göz önünde bulundurmam gerekiyor.
Bütün soruların yanıtlanacak.
Bütün sorularına cevap vereceğim.
Bu mektupların tümü size gönderilmiş.
Hepimiz bıraktık.
Onların hepsini kullan.
Bütün kutuları açtın mı?
Bütün cevapları biliyor görünüyorsun.
Bütün bu şeyleri nasıl biliyorsun?
Diğer her şeyi etkiliyorlar.
Bu, birçok durumda yaşanmış:
Tüm seçenekler normal.
Tüm etnik kökenleri etkiler,
klinik ve hastane benzeri
Cevaplar tamam.
Bütün hikayeler ilginçtir.
Yaprakların hepsi döküldü.
Onun yaralarının hepsi haricidir.
Her koltuk doluydu.
Bütün elmalar kırmızıdır.
Para bütün kapıları açar.
Bütün kutular boş.
Bütün elmalar orada.
Onun bütün cümleleri kısadır.
Bütün havluları katladım.
- Bu da geçer.
- Bunlar da geçecek.
Neredeyse herkes zamanında geldi.
Işıkların hepsi kapalı.
Bütün pencereler açıktı.
Onların hepsine cevap verebildim.
Tüm girişimlerimiz başarısız oldu.
Tüm arkadaşlarım evleniyor.
- Tüm bu olasılıkları hesaba kattım.
- Tüm bu olasılıkları düşündüm.
- Tüm kadınlar güzeldir.
- Bütün kadınlar güzeldir.
Odaların hepsi temiz.
Bütün valizlerimiz nerede?
Neden bütün o zahmete giriyorsun?
Bütün delilleri yok ettim.
- Bu sorular da neyin nesi böyle?
- Ne çok soru soruyorsun, hayırdır?
Tüm çabalarımız boşunaydı.
- Her on beş dakikada bir kez karıştırın.
- On beş dakikada bir karıştırın.
Onların hepsi güzel seçenekler.
Tüm bitkilerim öldü.
Bu cümlelerin hepsi tuhaf.
Bütün elmalar burada.
Bütün portakallarımı yedim.
Her tür tabloyu severim.
Bütün eşyalarım gitti.
Bütün eşyalarım burada.
Bütün bu saçmalık da ne?
Bunların hepsi doğru.
Tüm öneriler geçici.
Bu bardakların hepsi kırık.
Bütün bu yaygara ne için?
Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.
Bu bitkiler tamamen zehirli.
O onu hergece arar.