Examples of using "Mêmes" in a sentence and their turkish translations:
Bizler
kesinlikle ülkemizdeki diğer insanlarla
Hepimiz aynıyız.
Bunların hepsi aynı mı?
kendinize inanın.
Onlar kendilerine hayranlık duyuyorlardı.
Her zaman aynı kıyafetleri giyiyorsun.
Her şeyi kendimiz yapmalıyız.
nasıl başarılı olabilirdi?
aynı ayakkabılar, Jordan, ABD.
Kendimize dönüp bakalım
Kendi başlarına yeterince büyük -
Aynı ilkelere sahibiz.
Onların hepsi aynı.
Onu kendimiz yaptık.
Onlar aynı alışkanlıklara sahipler.
Onlar aynı inançları paylaşıyorlar.
Ben aynı sorunları yaşıyorum.
- Rakamlar ortada.
- Rakamlar her şeyi anlatıyor.
Biz odayı kendimiz dekore ettik.
Hepsi aynı mı?
Hepimiz aynı yurtlarda yaşarız.
aynı şeyleri farklı şekilde gördüm.
"Kadınlar, oldukları gibi?"
kelimenin kendisinin tehlikesi,
sinir bozucu şeyler aynı kaldı.
Kendimize bir bakalım
Gidip kendi gözlerimizle görelim.
Tom'u kendimiz bulmak zorunda olacağız.
Bunları kendimiz yaptık.
- Erkeklerin hepsi aynıdır.
- Erkekler tamamen aynıdır.
Aynı değerlere sahip değiliz.
Bütün kadınlar aynıdır.
Onlar her zaman aynı şeyler hakkında konuşurlar.
Biz bunu kendimiz yapmalıyız.
- Bütün çocuklar aynıdır.
- Bütün oğlanlar aynıdır.
Tom sık sık aynı hataları yapar.
Öğrenciler işi kendileri yaptılar.
Bu görseller de tamamen aynı fikirleri temsil ediyor.
hatta en zorlu rakiplerimle bile.
zincirimizi kendimiz yağlardık
Boş yerler en iyi yankıları üretir.
Çevreyi korumak kendimizi korumak anlamına gelir.
Bunu kendimiz yapmak zorunda olacağız.
Çocuklar kendi kaderlerine bırakıldılar.
Sizin gibi aynı sorunları yaşıyoruz.
Ben hep burada aynı insanları görüyorum.
Kendilerine nazik davranmazlar.
çok fazla olduğunu anlamıyor.
çünkü ya bunu bizzat tecrübe etmişlerdi
Aynı makalelere dönüp dururdum,
kendimizin sebep olduğumuzu bilmeliyiz.
Biz kendimiz için doğmuyoruz.
Neden biz bunu kontrole gitmiyoruz?
Kendilerine yardımı dokunamayanlara yardım edin.
İnsanlar hepsi bir değil.
Onlar kendileri için karar verme hakkına sahip olmalıdır.
ve bu ideolojiler çok benzerdir.
hepsi aynı kaynaklar için savaşıyordu.
Bu olaydan önce, aynı teröristler binlerce erkek çocuğu kaçırmış
Dünya ve Ay, aynı izotopa sahipler.
daha sert bir şekilde geri püskürtür.
30 yıl öncekilerle karşılaştıralım.
Bir demokraside bütün vatandaşların eşit hakları vardır.
Onların hepsi aynı mı?
Bunu kendimiz yapamayız.
Bu şehirlerin trafik kuralları aynıdır.
Geçen defa yaptığım aynı hataları yaptım.
Sorun sadece kendilerini düşünüyor olmaları.
- Tüm edatlar, yalın haldedir.
- Tüm edatlar, nominatif alır.
Bu semboller, benzer düşünen insanları birbirine bağladı
Bir kadının kendinden şüphe etme eğilimini çok iyi anlıyorum.
bu grupların topluluk içinde telefon kullanma kuralları farklıdır.
iş hakkın aynı ön yargılara sahipler ve onlara karşı aynı ön yargılar var.
onları güçlü kılmayı destekleyen insanlardan biriyim.
aynı nöronlara ihtiyaç duyulmaz bu yüzden sessiz kalırlar.
yine aynı şeyleri yapacaktı ama biz sevdik
bu kişiler kendilerini eleştirilmesine tahammül edemezler
Tekrar tekrar aynı hataları yapıyorsun.
O, pek çok insana aynı soruyu sordu.
Arkadaşım fikrime karşı.
Tom, Japon'dan daha iyi Japonca konuşur.
Kendileri hakkında konuşan insanlar beni her zaman sıkar.
Ondan sonra işler asla aynı değildi.
Bunun için suçlayacak kendimizden başka kimsemiz yok.
Bu onların arzularını frenledi ve öz-kontrola zorladı
İnsan etiyle aynı optik özelliklere sahip.
Hayatım boyunca inkâr ettiğim
Bu problemi kendi başımıza çözebileceğimizi sanmıyorum.
Her gün kendi hakkımızda yeni bir şey öğreniriz.
Bu iki şey benzer değil, onlar aynı!
Her çocuğun aynı eğitim fırsatlarına sahip olması zorunludur.
A, tesadüfe bak, Tom'un parmak izleri benimle aynı!
Yine de, senden benim yapmış olduğum hatalara düşmemeni rica ediyorum.