Examples of using "D'eux" in a sentence and their turkish translations:
Onlarla konuştum.
Neden onlara ihtiyaç duyuyorsun?
Onlara iyi bakılıyor.
Tom onlara yaklaştı.
Onlardan haber aldım.
Biz onlar hakkında konuşmak istiyorduk.
Şimdi onlar hakkında nasıl hissediyorsun?
onlardan daha iyi yapmaları bekleniyor.
Bunlardan biri kadercilik.
Onlardan herhangi birini istemiyorum.
Onlara ihtiyacım yok.
Onlarla alay etme.
Onların hiçbiri hayatta değil.
- Sen onlardan biri olabilirsin.
- Onlardan biri olabilirsin.
- Rakamlar ortada.
- Rakamlar her şeyi anlatıyor.
Beklemeye devam ettik. Hiçbir haber yoktu.
ula yeter ki kullansın birini yahu. Kullansın.
Onlardan biri saklanmaya gitti.
Onlardan kurtul.
Onlara ihtiyacım var.
Onlara yardım edildi.
Onların her birine bir ödül verildi.
Sen bana onlara bakacağına dair söz verdin.
hala var onlardan görüyorum
Onlardan hiçbiri toplantıda mevcut değildi.
Tom'un onlardan biri olduğunu sandım.
Onlardan bir daha hiç duymadım.
Birdenbire, bir adam onların önüne doğru yürüdü.
Onlardan hiçbiri yorucu sporlardan hoşlanmıyor.
Hubble onların etrafında dönüyor, böylece yerini saptayabiliyor.
Ve belki de bunlardan biri de sizsiniz
Dört tavşanımız var ve bunlardan biri ısırıyor.
Muhtemelen onlardan biri yalan söylüyor.
Onlardan biri benimle konuştu.
O, onların her birine bir kurşun kalem verdi.
Onlar etrafına bakındılar.
Onları hatırlıyorum.
Onlarla ilgileneceğine bana söz verdin.
hiçbiri neler olup bittiğine dair yorum yapmaya cesaret edemiyordu.
Eğer sadece dinlersen onlardan çok şey öğrenebilirsin.
yanlarındaki adam şakayı açıklamak zorunda kaldı.
bu kişiler kendilerini eleştirilmesine tahammül edemezler
içlerinden bir tanesi de çıkıp isyan etmiyor yahu
Birçok aile düzgün desteği olsaydı
Birkaç rehber kitap satın aldım, onların hiçbiri bana yardım etmedi.
Onlara ihtiyacım yok.
O onlarla ilgili değil.
Onlardan hiçbiri aynı fikirde değil.
Tom'un üç oğlu var. Biri neredeyse senin yaşında.
Onlardan hiçbiri şaşırmış görünmüyor.
Kendileri hakkında konuşan insanlar beni her zaman sıkar.
Bu onların arzularını frenledi ve öz-kontrola zorladı
Yemek sırasında İsa onlara içlerinden bir tanesinin ihanet edeceğini söylüyor
Onlardan kurtulacağım.
İki insan her zaman aynı görüşe sahipse, bunlardan biri gereksizdir.
Onlardan hiç haber almadım.
Onlardan hiçbirini sevmiyorum.
- Onların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
- Ben onların hiçbirini sevmiyorum.
Bu onlardan biri.
ama bir tanesi varki adamı iptende aldırır, ipe'de götürür
Japonya'da ebeveynler yaşlandıklarında geleneklere göre çocukları tarafından bakılırlar.
Onlarla kendim ilgileneceğim.
etmelerini yasaklayan kendi kodlarına sahip olan Jomsvikingler - örneğin bir tanesi başlarının kesilmesi için diz çökmeyeceğini söyledi, ayağa kalkmakta ve önden başlarının kesilmesinde
Ailemiz bizimle ilgilendi ve şimdi onlarla ilgilenme sırası bizde.
ama sen bunları umursama ama çocuğun ders dinlemeye gelince vay benim çocuğumu kayıt ederler
O onlardan biri.
Onlarla ne yapmam gerekiyor?
aslında halk çıkar beklemezse bu tarz adamlar asla yükselemeyecek ve kendiliğinden yok olacak
Sen onlardan birisin, değil mi?
Küçük kıskaçlarıyla mercan döküntülerini ve yosunları üzerlerine getiriyorlar, kamufle oluyorlar,
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
Onlardan biri bir casus.
Onların her biri bir hediye aldı.
İki kişi anlaşıyorsa onlardan biri gereksizdir.