Examples of using "Louvre" in a sentence and their turkish translations:
Ben birkaç gündür Paris'teyim. Louvre müzesini ziyaret etme fırsatını kullanıyorum.
Sen Louvre Müzesi'ne girmek için uzun bir kuyrukta beklemek zorundasın.
Dünyanın en güzel sanat koleksiyonlarından biri Louvre'da yer almaktadır.
Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir.
Paris'te ilk gün arkadaşlarımızı gördük ve ertesi gün biz Louvre'a gittik.