Translation of "D'épouser" in Turkish

Que je venais juste d'épouser.

kendisiyle daha yeni evlenmiştik,

Elle fut obligée d'épouser le vieil homme.

Yaşlı adamla evlenmek zorunda bırakıldı.

Mieux vaut mourir que d'épouser un homme comme lui.

Böyle bir adamla evleneceğime, ölürüm daha iyi.

Il est obligé d'épouser un homme de 70 ans et sa vie est assombrie

70 yaşındaki bir adamla zorla evlendirilerek bir de hayatı karartılıyor

- Au Massachusetts, les hommes n'ont pas le droit de se marier avec la grand-mère de leur épouse.
- Dans le Massachusetts, un homme n'a pas le droit d'épouser la grand-mère de sa femme.

Massachusetts'te bir adamın, karısının büyükannesi ile evlenmesine izin verilmez.