Examples of using "Vie" in a sentence and their turkish translations:
Bu benim hayatım.
Yaşamımı seviyorum.
Hayat bu.
Su yaşamdır.
Hayat bu.
Hayat zordur.
Hovarda bir hayat yaşa.
Hayatın buna bağlı.
Hayatta mısın?
Su yaşamdır.
Benim hayatım bitti!
Hayat kısa.
Yaşam tatlıdır.
- İşte hayat.
- Hayat böyle işte.
Sonsuza kadar cesur
yardımcı olma konusunda heyecanlıyım.
Ben yaşamı seviyorum.
Bu hayat!
Bu benim hayatım!
Yaşantımı seviyorum.
Hayat devam ediyor.
- Hayat bu.
- Hayat böyle işte.
Bu senin hayatın.
Hayattan zevk alıyorum.
Hayat adil değil.
Su yoksa, hayat da yoktur.
Hayatım neredeyse bitti.
- Mutlu bir hayat yaşadı.
- O, mutlu bir hayat yaşadı.
Hayat ne kadar kısa!
O hâlâ hayatta mıdır?
Sana hayatımı borçluyum.
Hayatımı mahvettin.
Hayatımı mahvettiler.
- O hâlâ hayatta.
- O hâlâ yaşıyor.
- Yaşamak için yaptığın iş nedir?
- Hayatını nasıl kazanıyorsun?
Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter.
Hayat bazen gariptir.
Hayat zor olabilir.
- O hâlâ hayatta.
- O hâlâ yaşıyor.
Hayat çok kısa.
- Hayatın tehlikede.
- Hayatınız tehlikede.
Bir hayatın yok.
O hayatımın aşkıdır.
- Mutlu bir hayat yaşadı.
- O mutlu bir hayat yaşadı.
günlük hayatımızda da yapabiliriz.
Hayat da hareket demek.
beni yüreklendirmeleridir.
göz kamaştırıcı bir yaşam.
Yaşamın başlaması.
Yani akıl almaz bir hayat bu.
- Kralımız çok yaşa!
- Kralım çok yaşa!
Artık ölsem de gam yemem.
Harika bir hayatım var.
Hayatım mükemmel.
Hayat tatlıdır.
Hayat gariptir.
Hayat güzeldir.
Hayatımdan nefret ediyorum.
Hayatından nefret ediyor.
- Düş yakamdan.
- Huzur ver!
- İşin gücün yok mu senin!
Onlar yaşıyorlar.
Sigara içmek ömrünüzü kısaltır.
Hayat uzun.
Yaşam güzeldir.
Yeni yer, yeni hayat.
Yaşam eğlenceli.
Hayat adil değil.
Hayat çok boktan.
Hayat çetindir.
Bu güzel bir hayat.
Hayat ne kadar garip!
Hayat çılgın.
Hayat öngörülemez.
Hayatım sıkıcı.
Tom hayatından nefret ediyor.
Tom hayatını seviyor.
Hayat sigortam var.
Rahat bir hayatım var.
Sami hayattan zevk alıyordu.