Translation of "Ans" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Ans" in a sentence and their turkish translations:

- J'ai trente ans.
- J'ai 30 ans.

- Ben otuz yaşındayım.
- Otuz yaşındayım.

Alors dans 50 ans, dans 100 ans,

belki elli, belki yüz yıl sonra çocuklar

- J'ai 27 ans.
- J'ai vingt-sept ans.

27 yaşındayım.

- Il a huit ans.
- Elle a 8 ans.
- Elle a huit ans.

O sekiz yaşında.

- Dix ans c'est long.
- Dix ans, c'est long.

On yıl uzun bir zamandır.

- Il a huit ans.
- Elle a 8 ans.

O sekiz yaşında.

Fille : 14 ans.

Kız: On dört.

A 15 ans,

15 yaşındayken

Dans deux ans,

İki yıl içinde

Depuis 250 ans,

Geçtiğimiz çeyrek milenyumda,

J'ai 30 ans

30 yaşındayım

J'ai 19 ans.

Ben 19 yaşındayım.

J'ai 27 ans.

27 yaşındayım.

J'ai douze ans.

- On iki yaşındayım.
- 12 yaşındayım.

J'ai 24 ans.

- Ben 24 yaşındayım.
- 24 yaşındayım.

J'ai 30 ans.

Otuz yaşındayım.

J'ai seize ans.

Ben on altı yaşındayım.

J'ai quarante ans.

Kırk yaşındayım.

J'ai trente ans.

- Ben otuz yaşındayım.
- Otuz yaşındayım.

J'ai quatorze ans.

Ben on dört yaşındayım.

- J'ai également dix-sept ans.
- Moi aussi j'ai 17 ans.

- Ben de 17 yaşındayım.
- Ben de on yedi yaşındayım.

- Muiriel a 20 ans maintenant.
- Muiriel a désormais 20 ans.

Muiriel şimdi 20.

- Mon père a 50 ans.
- Mon père a cinquante ans.

Babam elli yaşında.

Avançons de quatre ans

Dört yıl çabuk geçti,

Quand j'avais 16 ans,

Ben 16 yaşındayken

Quand j'avais 20 ans,

20 yaşındayken

Quand j'avais 10 ans,

10 yaşındayken

1000 ans plus tard

1000 yıl sonra

Ou après 300 ans

Ya da 300 yıl sonrasına gidip

Aujourd'hui, 25 ans après,

Şimdi ise, 25 sene sonra,

J'ai maintenant 80 ans.

Seksen yaşındayım.

J'avais alors 18 ans.

O zaman on sekiz yaşındaydım.

Dix ans, c'est long.

On yıl uzun bir zamandır.

J'ai dix-huit ans.

Ben on sekiz yaşındayım.

Il a huit ans.

O sekiz yaşında.

J'ai maintenant 30 ans.

Şimdi otuz yaşındayım.

Quarante ans ont passés.

Kırk yıl geçti.

Elle a quarante ans.

O, kırk yaşında.

J'aurai quatorze ans demain.

Yarın on dört yaşında olacağım.

Laurie a vingt ans.

Laurie yirmi yaşındadır.

Muiriel a vingt ans.

Muiriel yirmi yaşındadır.

Il a trente ans.

O otuz yaşında.

J'ai quarante-cinq ans.

Ben kırk beş yaşındayım.

Mikey a treize ans.

Mikey on üç yaşında.

Elle a cinq ans.

O beş yaşında.

Elle a 8 ans.

O sekiz yaşında.

Elle a 31 ans.

O otuz bir yaşında.

Demain j'aurai 28 ans.

Yarın 28 olacağım.

J'ai vingt-cinq ans.

Ben yirmi beş yaşındayım

Elle a vingt ans.

O yirmi yaşında.

Il a quarante ans.

O, kırk yaşında.

Avez-vous 17 ans ?

17 yaşında mısın?

Tom avait trente ans.

Tom otuz yaşındaydı.

J'ai vingt-sept ans.

Yirmi yedi yaşındayım.

Tom a treize ans.

- Tom on üç yaşında.
- Tom on üç yaşındadır.

Tu as dix ans ?

On yaşında mısın?

Il avait treize ans.

13 yaşındaydı.

Bronislaw a 18 ans.

Bronisław 18 yaşında.

Tom a trente ans.

Tom, otuz yaşındadır.

Tom a trois ans.

Tom üç yaşında.

Muiriel a 20 ans.

Muiriel şimdi 20 yaşında.