Examples of using "Vaut" in a sentence and their turkish translations:
O ne kadar değer?
Olgun daha iyidir.
Denemeye değer.
Senin tahminin benimki kadar iyi.
En iyisi devam etmek.
Bir servete değer.
- Bu yüzük ne kadar değer?
- Bu yüzük ne kadar eder?
- Bu yüzük ne eder?
Bunun fiyatı nedir?
Denemeye değer.
- Geç olması hiç olmamasından daha iyidir.
- Geç olsun da güç olmasın.
Üniversite ona değer mi?
Sevgi için her zaman değer.
Buraya bakmaya değebilir.
Çok koklamadığınız sürece...
Bu müze ziyaret etmeye değer.
Bazen yalan söylemek daha iyidir.
Bu sözlüğün hiç faydası yok.
Her kuruşuna değer.
Bu arazi parçası hiçbir şeye değmez.
Başka bir şey hakkında konuşmak daha iyi olurdu.
O denemeye değer.
Bir resim bin sözcüğe bedeldir.
Macera buna değer.
Bu üç yüz dolar eder.
O sadece üç dolar değer.
Korunma tedaviden daha iyidir.
Onun kalbi altın kadar iyidir.
Bir resim, bin sözcük değerindedir.
Uyku gibisi yoktur.
Onun görüşü değersiz.
O müzeyi ziyaret etmeye değer.
- Gitmen iyi olur.
- Gitsen iyi olur.
o hayatın değeri ne?
Onun eksantrikliğini görmezden gelsen iyi olur.
O tartışmaya değmez.
İyiliği olmayan güzelliğin değeri hiçbir şeydir.
Roma ziyaret etmeye değer.
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
Bu çok değmez.
Bilet üç gün boyunca geçerlidir.
O ona değmez.
Zahmete deymez.
- Çabaya değmez.
- Bu çabaya değmez.
Denemeye değer.
Onun benim için değeri çok büyük.
O buna değmez.
Buna değer mi?
Bu çalışmaya değer.
Sorunu büyümeden halletmeli.
Kyoto ziyaret etmeye değer.
Bu bir milyon yen değer.
Umarım buna değer.
Gözden geçirmeye değer.
Bu, paraya değmez.
- Erken uyarılan erken önlem alır.
- Tedbiri elden bırakma.
Gitmesen iyi olur.
Bu yaklaşık üç bin dolar değer.
- Aynısı benim için de geçerli.
- Aynısı bana da oluyor.
Dostluğun değeri altından daha fazladır.
Denemeye değer, doğrumu?
Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.
Bu kitap okumaya değer.
Sanırım o riske değer.
Bu kitap okumaya değer.
dürüst davranmaları için herhangi bir
New York ziyaret etmeye değer.
Sorun düşünmeye değmez.
Müze ziyaret etmeye değer.
Yer kesinlikle görülmeye değer.
Bu film izlenmeye değer.
O bir hırsızdan daha iyi değil.
Hiçbir şey sabah yapılan bir yürüyüş kadar hoş değil.
O kitap okumaya değer.
O buna değer.
O sadece buna değmez.
Bu makine değersiz.
Beklemeye değmez.
Peki, o bir denemeye değer.
O buna değer mi yoksa değmez mi?
Kısa cümleler daha iyi.
Bilgeliğin bedeli, incilerin üzerindedir.
Arabaya dönsen iyi olacak.
Bir resim bin kelimeden daha değerlidir.
Bu kitap iki kez okumaya değer.
Bu okumaya değer bir hikayedir.
Bu hikaye tekrar okumaya değer.
Bu eski kitap 50,000 yen değer.
Bu gerçekten ona değer mi?