Examples of using "N'ont" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir şeyleri yok.
Onların hiç parası yok.
Onlar direnmediler.
Onlar korkmuyorlar.
Onlar bir şey bulmadılar.
- Aç değiller.
- Karınları aç değil.
Onların hiçbir şeyleri yok.
Onların doğal yırtıcı hayvanları yok.
Onlar düşüncelerini değiştirmediler.
Onların seçeneği yok.
Arkadaş gibi görünmüyorlar.
Onlar her zaman haklı değil.
Onlar davet edilmediler.
Onlar umutlarını kaybetmediler.
Onlar hiçbir açıklama yapmadı.
Yiyecek bir şeyleri yok.
Onların yağmurlukları yok mu?
Onlar hiçbir şey öğrenmedi.
Onlar hiçbir şey yapmadı.
Onların paraları yok.
Onlar hiçbir şey görmediler.
Onların hiç silahı yok.
Onlar herhangi bir anlam ifade etmiyor.
Onların çok şansı yok.
Aç değiller.
Bu domatesler tatsız.
Onların yeterince arkadaşları yok.
Onlar hedeflerine ulaşmadı.
İşçilerin ülkesi yoktur.
Onlar bombayı bulamadılar.
Bana daha fazla ihtiyaçları yok.
Onlar çok mutlu görünmüyorlar.
Onlar sözlerini tutmadılar.
Onlar soruyu anlamadılar.
Sineklerin kulağı yok.
kalpleri kırılmaz,
Çünkü başka bir seçenekleri yok.
Onların başka şarapları yok.
Onların ortak bir şeyi yok.
Onun sözleri anlamsız.
Onlar hiç otopsi yapmadılar
- Fikirlerini değiştirmediler.
- Onlar fikirlerini değiştirmediler.
Neden onlar bir şey söylemedi?
Taşıyanlar hiçbir şey kırmadılar.
Yalnızca tek seçenekleri var.
Onlar dikkat etmediler.
Çalışmalarım bitmedi.
Onlar onu sormadılar.
Onların bir kulübesi yok.
Onlar cevap vermek zorunda değil.
İnsanlarda mahremiyet kalmamış.
Hiçbir zaman para kazanamadılar.
Onlar dinlemedi.
Onlar asla vazgeçmedi.
Senin için duygularım değişmedi.
Bir örneğe ihtiyaçları vardır.
Herhangi bir antikor koruması yoktur
Birçok kişiyi yendiğini bilirim.
ve kesinlikle hayal kurmuyorlar.
Samanyolu'ndaki milyarlarca yıldızın aksine
Birkaç kişi kaygısız.
- Hemen hemen hiç zamanları yok gibi.
- Onların neredeyse hiç zamanları yok.
Onun tavsiyesi çok yardımcı olmadı.
Çabalarım hiç sonuç vermedi.
İdolleri sevmediler.
Onların gidecek bir yeri yok.
Gardiyanlar Tom'u görmedi.
Bu tür tanrılar hiç var olmadı.
Okulda hiçbir şey öğrenmediler.
- O muhtemelen onunla cinsel ilişkiye girmedi.
- Belki de onunla seks yapmadı.
Onlar çocukları duymadı.
Onlar o kadar kötü görünmüyor.
- Onların bir nedene ihtiyacı yok.
- Onların bir sebebe ihtiyacı yok.
Üçgenlerin dört köşesi yoktur.
Kaplumbağaların dişleri yoktur.
Onlar soruyu anlamamışlar.
Onun nasihatı hiç yardımcı olmadı.
Onlar otobüsü yakalamadılar.
Onlar bize teşekkür etmek zorunda değiller.
Bilgisayarların ailesi yok.
Onlar bugün okula gitmek zorunda değiller.
Onlar bizi gördüğüne mutlu görünmüyor.
Hiçbir şey görmediler.
İkinci avantaj, çocuklar korkusuzdur.
“Ulaşım imkânları yok.”
ne denli önemli olduğunu gösterebilirdim.
Gazeteler bu haberi vermedi.
Veri henüz derlenmiş değil.
Bütün çabalarım boşa gitti.