Examples of using "Daban" in a sentence and their turkish translations:
Lisede matematikte iyiydi.
Napoleon Bonaparte siyah kedilerden korkardı.
Jules Verne'in romanları adeta gelecekten haberler vermiştir.
Tom üvey ebeveynlerinin kendisine verdiği sevgiyi kabul etmeyi öğrendi.
Ben dışarıda bırakılmış hissettim.
Onlar bir siyah ve bir beyaz köpeği beslediler.
Genellikle bize su vermezlerdi veya günde sadece bir fincan verirlerdi.
Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler.