Translation of "Noticias" in Turkish

0.036 sec.

Examples of using "Noticias" in a sentence and their turkish translations:

Siempre noticias falsas, noticias falsas

her daim yalan haberler, yanlı haberler

No tener noticias son buenas noticias.

- Herhangi bir haber olmaması iyi bir haber.
- Hiç haber olmaması iyi haberdir.

noticias alojadas

haber sunuculuğu yaptı

Traigo noticias.

Haberim var.

- Estas son impactantes noticias.
- Esto son imponentes noticias.

Bu, çarpıcı bir haber.

- Estás difundiendo noticias falsas.
- Están difundiendo noticias falsas.

Sen yanlış haberler yayıyorsun.

- Le tengo buenas noticias.
- Tengo buenas noticias para usted.
- Tengo buenas noticias para ustedes.

Senin için iyi haberim var.

Buenas noticias, ¿verdad?

Harika haber! Değil mi?

Y buenas noticias,

Size iyi bir haber vereyim,

Tengo malas noticias.

Kötü haberim var.

Tengo buenas noticias.

Bazı iyi haberlerim var.

Traigo horribles noticias.

Korkunç haberim var.

Vi las noticias.

Haberi gördüm.

¡Traemos estupendas noticias!

Biz bazı harika haberlerimiz var!

Son malas noticias.

Bu kötü haber.

¿Oyeron las noticias?

Haberi duydun mu?

Tenemos buenas noticias.

İyi haberimiz var.

¿Escuchaste las noticias?

- Haberi duydunuz mu?
- Haberi duydun mu?

- Tengo malas noticias para ti.
- Tengo malas noticias para vosotros.

Senin için kötü haberim var.

Está en las noticias.

Haberlerde.

Pero hay buenas noticias.

Ama güzel haberler de var.

Intentaba entender noticias impensables,

kafamı düşünülemez haberler ile dolduruyorum,

Para nosotros, ¡grandes noticias!

Hayatta kalmak isteyen için bu harika bir haber!

Ay, tengo malas noticias.

Tanrım, kötü bir haberim var çocuklar.

¿Has escuchado las noticias?

Haberi duydun mu?

Tenemos noticias para ti.

Sizin için haberimiz var.

¡Tengo noticias para ti!

Sana bazı haberlerim var!

¿Tienes noticias de Freddie?

Freddie'den haberin var mı?

Estas son buenas noticias.

Bu iyi haber.

¿Son ciertas estas noticias?

Bu haber doğru mu?

Tengo muy buenas noticias.

Harika haberlerim var.

Tengo noticias sobre Tom.

Tom hakkında havadisim var.

Tom escuchó las noticias.

Tom haberleri dinledi.

Estoy viendo las noticias.

Haberleri izliyorum.

Espero tener noticias vuestras.

Sizden haber almayı umuyorum.

¿Han visto las noticias?

Haberi gördünüz mü?

Tom traía noticias interesantes.

Tom'un ilginç bir haberi vardı.

¿Has oído las noticias?

Haberleri dinledin mi?

Las noticias y los políticos

Biliyorsunuz, haber ve siyasetçiler de

¡Algo picó! Son buenas noticias.

Bu kesinlikle tetiklendi. Bu iyi haber.

Busquen fuentes de noticias alternativas.

Alternatif haber kaynaklarına bakın.

Algunos periódicos distorsionaron las noticias.

Bazı gazeteler haberi çarpıttılar.

Las noticias me sorprendieron mucho.

Ben habere çok şaşırdım.

¿Cuáles son las malas noticias?

Kötü haber nedir?

¿Cuáles son las últimas noticias?

En son haber nedir?

Ella vino con buenas noticias.

O iyi haberle geldi.

Le conté las grandes noticias.

Büyük haberi ona söyledim.

Acabo de ver las noticias.

Haberi az önce gördüm.

Las malas noticias viajan veloz.

Kötü haber çabuk yayılır.

Te tengo unas buenas noticias.

Senin için bazı iyi haberlerim var.

Ayer no escuché las noticias.

Dün haberleri dinlemedim.

Tengo algunas noticias para ti.

Senin için birkaç haberim var.

Ves las noticias en televisión...

TV haberlerini izliyorsunuz ...

- Tengo información.
- Tengo algunas noticias.

- Biraz haberim var.
- Bazı haberlerim var.

Acabo de recibir las noticias.

Az önce haberi aldım.

Lo vi en las noticias.

Onu haberde gördüm.

Vi eso en las noticias.

Onu haberde gördüm.

Estoy deseando tener noticias tuyas.

Yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum.

Me gusta leer las noticias.

Ben haber okumaktan hoşlanırım.

Dame las buenas noticias primero.

Bana önce iyi haberi söyle.

Él nos trajo noticias tristes.

O, bize üzücü haber getirdi.

Tengo buenas noticias para ti.

Senin için iyi haberim var.

Buenas noticias. Volvimos a nuestra ruta.

İyi haber şu ki soğuk zincir güzergâhına yeniden girdik

Estas no son muy buenas noticias.

Bu iyi bir haber sayılmaz.

Para mí, fueron mayormente buenas noticias

Benim için bu iyi haber.

Pero tengo malas noticias para ti

Ama size kötü bir haberim var

Entonces tengo malas noticias para ti

o zaman size kötü bir haberim var

Porque las noticias falsas la destruyen.

çünkü yalan haber onu yok ediyor.

Betty parecía sorprendida con las noticias.

Betty habere şaşırmış görünüyordu.

Las buenas noticias le hicieron llorar.

İyi haber, onun gözlerine gözyaşı getirdi.

Las noticias han confirmado mis sospechas.

Haber şüphelerimi doğruladı.

¿Tienes noticias de él a menudo?

Ondan sık sık haber alıyor musun?

Tom lo vio en las noticias.

Tom onu haberde gördü.

Él tenía noticias urgentes que comunicarme.

Bana söyleyecek biraz acil haberi vardı.

¿A qué hora ves las noticias?

Haberleri ne zaman izliyorsun?

Dile que estoy viendo las noticias.

- Ona, haberleri seyrettiğimi söyle.
- Ona, haberleri izlediğimi söyle.

Tom esperaba tener noticias de Mary.

Tom Mary'den haber almayı bekledi.

¿Oíste las noticias en la radio?

Radyodaki haberi dinledin mi?

Hoy recibí malas noticias de casa.

Bugün evden kötü haber aldım.

Acabo de recibir noticias de Tom.

Az önce Tom'dan haber aldım.

Tom, tengo malas noticias para ti.

Senin için kötü haberim var, Tom.

Me temo que tengo malas noticias.

Maalesef kötü bir haberim var.

Las noticias le han abatido mucho.

Haber onun çok moralini bozdu.

Estábamos apenados porque no recibíamos noticias.

Herhangi bir haber alamadığımız için endişeliydik.

Hasta ahora no ha habido noticias.

Şimdiye kadar hiçbir haber yoktu.

Espero con ganas las nuevas noticias.

İyi haberi sabırsızlıkla bekliyorum.

Tom estuvo en las noticias anoche.

Tom dün akşam haberdeydi.

De acuerdo con algunas fuentes de noticias,

Bazı haber kaynaklarına göre

Mucha gente enfrenta las noticias cada mañana

İnsanların pek çoğu sabah haberlerini

Los exploradores pronto le traen buenas noticias.

Gözcüler kısa süre içinde iyi bir haberle dönüyor.