Translation of "Novelas" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Novelas" in a sentence and their turkish translations:

- Leí muchas novelas.
- Leo muchas novelas.

Birçok roman okudum.

Leemos novelas.

Biz romanlar okuruz.

- Tom leía novelas.
- Tom solía leer novelas.

Sen romanlar okurdun.

Leí las novelas.

Ben romanları okudum.

Ella escribe novelas.

Roman yazar.

- Tom escribió tres novelas.
- Tom ha escrito tres novelas.

Tom üç roman yazdı.

Solía leer novelas al azar.

Rastgele roman okurdum.

Yo no leo sus novelas.

Ben onun romanlarını okumam.

Mi pasatiempo es leer novelas.

Benim hobim roman okumaktır.

He leído todas sus novelas.

Onun bütün romanlarını okudum.

Mi afición es escribir novelas.

Benim hobim hikayeler yazmaktır.

Me gusta leer novelas americanas.

Amerikan romanlarını okumak hoşuma gider.

Amo las novelas de romance.

Aşk romanlarını seviyorum.

No lee más que novelas.

O, kurgudan başka bir şey okumaz.

Me gusta leer novelas policíacas.

Ben gizem romanları okumayı seviyorum.

Me gusta leer novelas estadounidenses.

Amerikan romanlarını okumak hoşuma gider.

No he leído todas sus novelas.

Onun romanlarının hepsini okumadım.

Mi mujer ama las novelas románticas.

Karım aşk romanlarını sever.

Las novelas que escribió son interesantes.

Onun yazdığı romanlar ilginçtir.

Él lee novelas policiacas a veces.

Bazen dedektif hikayeleri okur.

Deberías dejar de leer novelas románticas.

Aşk romanları okumayı durdurmalısın.

A Tom le gusta leer novelas.

Tom roman okumayı sever.

Él lee novelas todos los días.

O her gün roman okur.

Pasé el domingo pasado leyendo novelas.

Geçen Pazarı romanlar okuyarak geçirdim.

Sus novelas son populares entre los jóvenes.

- Onun romanları genç insanlar arasında popülerdir.
- Romanları gençler arasında popülerdir.

No he leído ninguna de sus novelas.

- Onun romanlarından hiçbirini okumadım.
- Onun romanlarından herhangi birini okumadım.

Me encantan las novelas de Jiro Akagawa.

Ben gerçekten Jiro Akagawa'nın romanlarını seviyorum.

Sus novelas son demasiado profundas para mí.

Onun romanları benim için çok anlaşılmazdır.

He leído muchas de sus novelas traducidas.

- Ben onun çevirideki romanlarının çoğunu okudum.
- Onun çevrilmiş romanlarının çoğunu okudum.

Ella me trajo muchas novelas en alemán.

Bana Almanca birçok roman getirdi.

Prefiero las novelas con un final feliz.

Mutlu sonu olan romanları tercih ederim.

Quizá deberías dejar de leer novelas románticas.

Belki aşk romanları okumaktan vazgeçmelisin.

No me gustan las novelas sin héroes.

Kahramansız romanları sevmiyorum.

Estoy buscando novelas eróticas de ciencia ficción.

Erotik bilim-kurgu romanları arıyorum.

Creo que has leído demasiadas novelas románticas.

Sanıyorum çok sayıda aşk romanı okudun.

Él es médico y también escritor de novelas.

Bir doktor ve aynı zamanda bir romancıdır.

Los próximos dos libros que sacó fueron novelas.

Onun sonraki iki kitabı romandı.

No he leído ninguna de sus dos novelas.

Onun romanlarından herhangi birini okumadım.

Akagawa Jiro ha escrito más de 480 novelas.

Jiro Akagawa 480'in üzerinde roman yazdı.

Algunos de los libros que tiene son novelas inglesas.

Ondaki kitaplardan bazıları İngilizce romanlar.

Es un autor famoso por sus novelas y cuentos.

O, roman ve öyküleriyle ünlü bir yazardır.

Pienso que quizá debería dejar de leer novelas románticas.

Belki aşk romanları okumayı durdurmam gerektiğini düşünüyorum.

Las novelas no se leen tanto como se solía.

Romanlar eskisi kadar çok okunmuyor.

Está absorto en la lectura de novelas de detectives.

Dedektif romanlarını okumaya daldı.

Me quedé en casa todo el día leyendo novelas.

Roman okuyarak bütün gün evde kaldım.

Ésta es, de lejos, la más interesante de sus novelas.

Bu, açık ara farkla onun bütün romanlarının en ilgincidir.

Las novelas de Julio Verne casi daban las noticias del futuro.

Jules Verne'in romanları adeta gelecekten haberler vermiştir.

Me gustan más las novelas de Christie que las de Dickens.

Christie'nin romanlarını Dickens'ınkilerden daha çok seviyorum.