Examples of using "Sentía" in a sentence and their turkish translations:
Kendimi yenilmez hissetmiştim.
Kendimi yalnız hissettim.
O hasta hissediyordu.
Hasta hissettim.
O, yorgun hissetti.
Hatta daha küçük hissettim.
ve hiç bir şey hissetmiyordum.
saklanıyor gibi hissettim.
İyi hissetmiyordum.
O iyi hissetmiyordu.
Tom baş dönmesi hissetti.
Tamamen mutlu hissettim.
O kendini iyi hissetmedi.
Çok daha iyi hissettim.
Tom yalnız hissetti.
Tom savunmasız hissetti.
Tom zayıf hissetti.
Tom yorgun hissetti.
Tom hasta hissetti.
Ölü gibi hissettim.
Beni kapsadığını hissetmedim.
Daha nefret dolu hissetikçe de...
Tony yoksul hissetmedi.
O çok yalnız hissetti.
O, dizlerinin titrediğini hissetti.
Onsuz yalnızdım.
Kendini oldukça yorgun hissediyordu.
O biraz yorgun hissetti.
Tom üzüntülü olduğunu söyledi.
Özellikle mutlu hissetmedim.
O kendini oldukça yalnız hissediyordu.
Tom ağlayacakmış gibi hissetti.
Tom dizlerinin titrediğini hissetti.
Küçük kız terk edilmiş hissetti.
Dokundu, hissetti, tadına baktı.
Ve meraklı bir şekilde dışarı çıkıyordu.
Sanki hayal görüyormuşum gibi hissettim.
Gerçeği söylemek gerekirse, kendimi yalnız hissettim.
- Sadece merak ettim.
- Sadece merak etmiştim.
Tom yorgun hissettiğini söyledi.
Tom bir aptal gibi hissetti.
Tom yalnız ve terk edilmiş hissetti.
Tom biraz sarhoş hissetti.
Yalnız hissettim.
Kendimi tüy kadar hafif hissettim.
Tom çaresiz ve korkmuş hissetti.
Kötü hissettim.
Tom biraz yorgun hissetti.
Tom bir açıklamayı hak ettiğini hissetti.
Tom çok güvende hissetmedi.
Tom onun hazır olduğunu hissetmedi.
Tom çok üzgün olduğunu söyledi.
Kalktığımda sersemlemiş hissettim.
Fadıl kendini ihmal edilmiş ve terk edilmiş hissetti.
Ben sersem hissettim.
Kendimi rüyada gibi hissettim.
Orada kendimi rahat hissetmiyordum.
Rich’in kendini suçlu hissettiği belliydi
Tabii ki güç tatlıydı.
Çoucukluğum süresince gayet Arjantinli hissediyordum
Onun çocuk için biraz sempatisi vardı.
O gün boyu huzursuz hissetti.
Ben üzülürken beni eğlendirdi.
Bu sabah uyandığımda, midem bulanıyordu.
Tom yorgun hissetmediğini söyledi.
Tom, Mary için üzüldüğünü söyledi.
Tom Mary'nin nasıl hissettiğini anlayabiliyordu.
O biraz yorgun hissetti.
Hatta kendimi delirmiş gibi hissettim.
Mary dışlanmış hissetti.
O her öksürdüğünde çok acı hissetti.
Ne hissettiğimi biliyorum.
Tom olan konusunda çok suçlu hissetti.
Uçağım güvenle indiğinde rahatlamış hissettim.
O evindeymiş gibi hissetti.
Bir şey olmak üzere olduğunu hissetti.
Tom tuzağa düşürüldüğünü hissetti.
İyi hissetmiyordum fakat işe gittim.
Tom soğuk yağmuru yüzünde hissetti.
Tom üzüldü.
Tom yaptığından pişmanlık hissetti.
Çok rahatsız hissettim.
Yerin dibine geçtim, utancımdan
ifade edemememi hatırladım.
ve oraya ait değildim.
içimi yiyip bitiren bu ikiyüzlülüğü daha çok hissettim.
Zayıf hissettiğimde güçlüymüş gibi yaptım,
Aşk ve nefret arasında bir şey hissetti.
Tom dün gece için üzgün olduğunu söyledi.
Tom bana çok iyi hissetmediğini söyledi.
O, hasta hissediyordu fakat kısa sürede iyileşti.