Examples of using "Que" in a sentence and their turkish translations:
Gitmem gerektiğini biliyorsun.
Nedeni ne biliyormusunuz?
Sana hayır demeliyim.
Ne yapmanız gerektiğine Tom karar versin.
Sanırım senin isteyebileceğin bir şeye sahibim.
Ne yapman gerekiyorsa yapmanı istiyorum.
Bence ne yapman gerektiğini biliyorsun.
Sanırım bu yapmak için doğru şey.
- Dönmelisin.
- Geri dönmelisin.
Yaptığımı söylediğin şeyi yapmadığımı onlara söylemeni istiyorum.
Söylemek zorunda olduğum şeye kulak ver.
o yüzden şansınızı deneyin.
yani bu gün sanırım
Bizim ortalığı ayağa kaldırmaya ihtiyacımız var.
Sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım.
Gelmek zorunda olduğumu biliyordum.
O yağışlı olacağından korktuğunu söyledi.
Diyelim ki yağmur yağdı, ne yapacağız?
Gitmek zorunda olduğunuz için üzgünüz.
Bunu yapmak zorunda olduğumu biliyordum.
erkek olduğunu bilmeyene kadın olduğunu inandırabilirdiniz.
Sizin de yapmanız gereken şey bence bu
Önemli bir husus,
Ölmek zorunda olduğunu unutma.
Tom'un beni korumak zorunda olduğunu düşünmesini istemiyorum.
Peki yapmamı istediğin şey nedir?
Tom'un ne yapılması gerektiğini anlamasını istiyorum.
Söylemek zorunda olduğum şeyi herkesin duymasını istiyorum.
Sana ait olduğumu bilmeni isterim.
Almak zorunda olmamız bir risk.
- Benim bildiğimi bildiğini biliyorum.
- Bildiğimi bildiğini biliyorum.
Sanırım söylediğin doğru.
Sanırım biz hayır diyemeyiz.
İlgileniyormuşum gibi davranmaktan nefret ediyorum.
Bunun olmasını istemediğini biliyorum.
Onların ne yapmamı istediklerini biliyorum.
Bence gitsen iyi olur.
Tom size ne yapacağınızı söyleyinceye kadar beklemenizi öneririm.
Yaptığımın doğru olmadığını biliyorum.
Yapmamı istediğin başka bir şey var mı?
Yapmanız gereken budur.
- Yalan söylediğini biliyorum.
- Senin yalan söylediğini biliyorum.
Sanırım belki de tek yapmak zorunda olduğun şey bu.
ödemelerini beklememek.
Ne olduğun neye sahip olduğundan daha önemlidir.
Yaptığın söylediğinden daha önemlidir.
Tom'un onun bizden daha akıllı olduğunu düşünmesini istiyorum.
Ne yapacağımın söylenilmesini istemiyorum.
Ne olursa olsun, seni sevdiğimi bilmeni istiyorum.
Kim olduğunu söylediğin kişi olduğundan emin olmak istiyorum.
- Ben yeter artık dedim.
- Ben bu kadarı yeter dedim.
Dünden daha fazlasını yapmak zorundayız.
- Yağmur yağabileceğini düşündüm.
- Yağmur yağabileceğini söyledim.
Geçmiş olsun!
kendinizi geliştirme sorumluluğunu yükler.
Daha önce kendilerinden vazgeçilen kişiler
Fakat bunu mümkün kılmamız gerektiğini biliyoruz,
Bu da sizi meraklandırıyor:
Bu yüzden yaratıcı olmalısınız.
İnsan olma durumunun
ama ben yapabileceğinizi düşünüyorum.
Neler olduğunu anlamalarını sağlamalılar.
Biz de tam olarak bunu yaptık.
bizim burada asıl görmemiz gereken
Okyanusu temizlemek
Diyelim ki yalan söylüyorlar ne elde edecekler
onları ayıplıyor ve sorunu kötüleştiriyoruz.
Eğer cinsiyet değiştirmiş biri değilseniz
Yapmam gereken bir şey var mı?
Öğrenmek zorundayım.
Anladığını umuyorum.
Sanırım ihtiyacım olan şey sende var.
O, yapacağını söylediği gibi yaptı.
Bildiğimi bildiğini biliyorum.
Ben yapmam gerekeni yapacağım.
Onu görmek zorundayım!
Çalışmalısın.
"Sence gelecek mi?" "Umarım gelmez."
Yalan söylemek zorunda kaldığını itiraf etti.
Durmalısın.
Bilmen gereken bir şey var.
Sakin olmalısın.
Ne yapılması gerekiyorsa yap.
Yapman gerekeni yap.
Yapmam gereken bir şey var.
Tom'un hayır diyeceğini umuyorum.
Umarım Tom evet der.
Geç kalacağımı sana bildirmek istedim.
- Senin ne söylemeni istediğimi biliyorsun.
- Sizin ne söylemenizi istediğimi biliyorsunuz.
Sanıyorum onlar bunu yapmanı istiyorlar.
Sana yardım etmemi istediğini düşündüm.
Önce Tom'un beni görmesini istedim.
Duymanı istediğim bir şey var.
Bilmenizi istediğim bir şey var.
Seni sevdiğimi bilmeni istiyorum.
Söylemek zorunda olduğum bir şey var.
Affedildiğini bilmeni istiyorum.
Bu yapmak zorunda olduğum bir şey.