Examples of using "Instituto" in a sentence and their turkish translations:
Tom liseyi bıraktı.
- Hangi okuldansın?
- Hangi okullusun?
Liseyi hiç bitirmedim.
- Ben bir lise öğrencisiyim.
- Ben liseliyim.
Liseden yeni mezun oldum.
Onunla birlikte liseye gittim.
Onunla birlikte liseye gittim.
Sen bir lise öğrencisi misin?
- Lisede Fransızca gördüm.
- Lisede Fransızca dersi almıştım.
O, lisesi ile gurur duyuyor.
"Lise öğrencisi miydi?" "Evet."
Tom hâlâ lisede.
Liseyi bırakmayı gerçekten istiyor musun?
Tom bir lisede Fransızca öğretiyor.
- Annem bir lise öğretmenidir.
- Annem bir lise öğretmeni.
Wharton Institute’de eğitimini tamamlıyor
Lisenin birinci yılındayım.
On yedi yaşında liseyi terk etti.
Ben bir lise matematik öğretmeniyim.
Lise öğretmeni olduğun doğru mu?
Tavistok Enstitüsünün amacı nedir?
Lisede Fransızca öğrenmek zorunda kaldım.
Tom liseden beri çok değişti.
O benim lisedeki en iyi arkadaşımdı.
O benim lisedeki en iyi arkadaşımdı.
Babam bir lisede İngilizce dersine giriyor.
Bu benim arkadaşım Rachel. Birlikte liseye gittik.
Tom lise öğrencisine kızdı.
O kurumdaki eğitim tek kelimeyle içler acısı.
Mary, Tom'un lise aşkıydı.
Tom Mary'nin liseye nereye gittiğini bilmek istiyor.
Tom benim, liseden eski bir arkadaşımdır.
Onlar lise öğrencisi.
- Ona lisesinin bir resmini gösterdi.
- Ona gittiği lisenin bir resmini gösterdi.
Tom liseden mezun olduktan sonra Boston'a geldi.
Lisede üç yıl Fransızca dersi aldım.
Tom lise aşkı Mary ile evlendi.
Lisede matematikte iyiydi.
Ben lisedeyken flüt çaldım.
Tom Mary'nin bir lise öğrencisi olduğunu bilmiyordu.
Bu benim arkadaşım Rachel. Birlikte liseye gittik.
Babam bir ortaokulda İngilizce öğretiyor.
. Amerikan Enstitüsü'nün beklentileri göz önüne alındığında
batmasına neden olabilir.Enstitüye göre, deniz seviyesinin yükselmesi dünyadaki
Enstitüye büyük miktarda para bağışladı.
Proje, benim de çalıştığım Alman Arkeoloji Enstitüsü
Geçen yıl bizim enstitüde yeni bir sınıf binası yapıldı.
Ben lisedeyken Tom benim en iyi arkadaşımdı.
Kız kardeşim geçen haziranda bir lise öğretmeniyle evlendi.
O liseden beri satranç oynuyor.
Japon lise öğrencileri yılda 35 hafta okula gider.
Masako liseyi Japonya'da bitirdi ve ardından Harvard'dan mezun oldu.
Tom bir lise öğrencisidir.
Geçmişte lisede, her sabah altıda kalkardım.
Ben bir lise matematik öğretmeniyim.
O, liseden sonra üniversiteye gitti ve babası gibi bakan olmak için okudu.
Bob bir lise öğrencisi iken utangaçtı.
İnsanlara "Lise yıllarında en çok pişman olduğunuz şey nedir?" diye sorduğumda, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylerler: Zamanımızın çoğunu boşa harcadık.
O bilimsel bir enstitüde çalışır, ki orada dilbilimciler, edebiyat bilim adamları, tarihçiler, sosyologlar, ekonomistler ve diğer bilim adamları cücelerle ilgili yapılması gereken her şeyi araştırıyorlar.
Onun liseden beri çıktığı bir erkek arkadaşı var ama o onların ilişkilerinin tekdüze olduğunu hissediyor, bu yüzden o hoşnutsuz oldu.