Translation of "Amor" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Amor" in a sentence and their turkish translations:

El amor ama el amor.

Aşk aşka aşıktır.

- No, mi amor.
- No, amor mío.

Hayır, aşkım.

- Adoro el amor.
- Yo amo el amor.

Aşka bayılıyorum.

¿Cómo puede el amor amar al amor?

Aşk aşka nasıl aşık olabilir ki?

- El amor vence todo.
- El amor supera todo.

Aşk her şeyi fetheder.

Amor y paz.

Sevgi ve Barış.

¿Esto es amor?

Bu aşk mıdır?

Quiero tu amor.

Aşkını istiyorum.

Hablemos de amor.

Aşk hakkında konuşalım.

¿El amor existe?

Aşk var mıdır?

El amor dura.

Aşk sürer.

Perdóname amor mío.

- Sevgilim, beni affet.
- Aşkım, beni affet.
- Beni affet, aşkım.

El amor sobrevivirá.

Aşk hayatta kalacak.

Esto es amor.

Bu aşktır.

No, mi amor.

Hayır, aşkım.

- No era amor verdadero.
- Esto no era amor verdadero.

O gerçek aşk değildi.

- Los niños necesitan amor.
- Los niños tienen necesidad de amor.

Çocukların sevgiye ihtiyacı var.

- Ella es mi primer amor.
- Él es mi primer amor.

O, benim ilk sevgilim.

- No sé si es amor.
- Me pregunto si esto será amor.
- Me pregunto si esto es amor.

Bunun aşk olup olmadığını merak ediyorum.

El amor no perdona.

- Sevgi affetmez.
- Aşk affetmez.

El amor es ciego.

- Aşk kördür.
- Aşkın gözü kördür.
- Aşk, doğası gereği kördür.
- Aşk doğal olarak kördür.

Un niño necesita amor.

Bir çocuğun sevgiye ihtiyacı vardır.

¿Me escuchas, mi amor?

Duyuyor musun, bebek ?

Te quiero, amor mío.

Seni seviyorum aşkım.

El amor te ciega.

Senin aşktan gözün kör olmuş.

No soy tu amor.

Ben aşkın değilim.

¡Feliz Navidad, mi amor!

Mutlu Noeller, sevgilim!

¡Creé en el amor!

Aşka inan!

¿Escribís cartas de amor?

Aşk şiirleri yazıyor musun?

¿Qué es amor verdadero?

Gerçek aşk nedir?

El amor da alas.

Aşk kanatlandırır.

¿Qué es el amor?

Aşk nedir?

Hablaron sobre el amor.

Onlar aşk hakkında konuştular.

Te esperaré, amor mío.

Seni bekleyeceğim aşkım.

Este amor nunca terminará.

Bu aşk asla bitmeyecek.

Esto no es amor.

Bu, aşk değil.

No hay amor feliz.

Mutlu aşk yoktur.

No merezco tu amor.

Sevgini hak etmiyorum.

El amor no muere.

Aşk ölmez.

El amor es posible.

Aşk mümkündür.

El amor es complicado.

Aşk karmaşıktır.

El amor debe triunfar.

Aşk zafer kazanmalıdır.

La música es amor.

Müzik aşktır.

Los niños necesitan amor.

Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.

¿Dónde está el amor?

Aşk nerede?

Quiero hacerte el amor.

- Seninle sevişmek istiyorum.
- Seninle aşk yapmak istiyorum.

No era amor verdadero.

O gerçek aşk değildi.

El amor no existe.

- Aşk mevcut değildir.
- Aşk yoktur.

El amor es inmortal.

Aşk ölümsüzdür.

- ¡Por Dios!
- ¡Por el amor de Dios!
- ¡Por amor de Dios!

Tanrı aşkına!

- No hay amor sin celos.
- No existe el amor sin celos.

Kıskançlık olmadan sevgi yoktur.

- Sé qué es el amor.
- Sé lo que es el amor.

Aşkın ne olduğunu biliyorum.

No existe un camino hacia el amor. El amor es el camino.

Sevmek için yol yoktur. Sevgi yoldur.

¿Amor? ¿Qué es eso? Soy un huérfano. Nunca he conocido el amor.

Sevgi mi? O da ne? Ben bir yetimim. Sevgiyi hiç tadamadım ki.

- Todo lo que necesitas es amor.
- Amor es todo lo que necesitas.

İhtiyacınız olan tüm şey sevgi.

- Me pregunto si esto será amor.
- Me pregunto si esto es amor.

Bunun aşk olup olmadığını merak ediyorum.

- No te gustan las historias de amor.
- No le gustan las historias de amor.
- No os gustan las historias de amor.
- No les gustan las historias de amor.

Aşk hikayelerinden hoşlanmıyorsun.

Recuerdos, emociones, dolor, amor, tristeza...

Anılar, duygular, acı, sevgi, keder...

El amor por el paisaje,

manzara sevdaları,

Acepta el amor de alguien.

Bir bireyin sevgisini kabul et.

No confundas deseo con amor.

Sevgi ile arzuyu karıştırmayın.

Ella es mi primer amor.

O benim ilk aşkım.

Él escribe poemas de amor.

Aşk şiirleri yazar.

¿Cuándo fue tu primer amor?

İlk aşkın ne zamandı?

Nunca confundas lástima con amor.

Sevgi ile merhameti asla karıştırmayın.

La comida no es amor.

Gıda, sevgi değildir.

El amor vence cualquier distancia.

Aşk mesafe tanımaz.

Él está ciego de amor.

Onun aşktan gözü kör olmuş.

El amor es una locura.

Aşk çılgındır.

Mi amor, ¿por qué lloras?

Aşkım! Neden ağlıyorsun?

Creo que el amor existe.

Aşkın var olduğuna inanıyorum.

No quiero hablar de amor.

Aşk hakkında konuşmak istemiyorum.

¿Sabes qué es el amor?

Sen aşkın ne olduğunu biliyor musun?

Esto no es amor verdadero.

Bu gerçek aşk değil.

El amor te hace ciego.

Aşk seni kör yapıyor.

Eso se llama amor verdadero.

Buna gerçek aşk denir.

El amor mueve el mundo.

- Dünyayı döndüren sevgidir.
- Dünyayı döndüren aşktır.

Todavía creo en el amor.

Hala sevgi ve aşka inanıyorum.

Fue amor a primera vista.

O ilk görüşte aşktı.

No hay amor sin celos.

Kıskançlık olmadan aşk olmaz.