Examples of using "Influencé" in a sentence and their turkish translations:
O benim üzerimde büyük bir etkiydi.
Onların kararını etkileyen muhtemelen oydu.
Japonya'daki eğitim sistemi, Amerika'dakinden etkilenmiştir.
Bence senin yaşam tarzını benim seninle olan ev arkadaşlığım etkiledi.
Sizinle yaşamamın yaşam tarzınızı etkilediğini düşünüyorum.