Examples of using "Façon" in a sentence and their turkish translations:
acımasızca.
kesinlikle olmaz!
kesinlikle hayır
neyse
neyse!
bu sayede
Düşünme tarzını seviyorum.
aşırı iffetli davranırlar
[Çalışma Şeklimiz]
Hayatınız artarak iyileşecek.
Ayrıca şaşırtıcı bir şekilde,
arz sabit olarak düşüşte.
Hatta bunu biraz daha açalım,
sistemli bir şey değildi.
Senin yönteminle yapalım.
Onun konuşma tarzı benim ilgimi çekiyor.
Düşünme tarzın beni cezbediyor.
Tom rahatsızca değiştirdi.
Gülümseme tarzını seviyorum.
Onun konuşma şekli beni sinirlendiriyor.
Onun gülme tarzını seviyorum.
Senin gülme şeklini seviyorum.
Davranış biçimin hoşuma gitmiyor.
Bana davranma tarzını seviyorum.
Tom düşünme tarzını seviyorum.
O şekilde olmadı.
çeşitli yollar düşünmeliyim.
ve bilgileri silmenin bir yolu.
kimsenin öngöremediği bir şekilde.
Nasıl toplandığımızın önemi de çok büyük
ES: Bu yepyeni bir iletişim şekliydi.
Sonra çalışma biçimimi değiştirdim.
biz bu yoldan gidersek
elimizi bu şekilde yapalım
Kaza bu şekilde oldu.
O aşağıdaki gibi tartıştı.
Başka bir yol var.
Onun kaba tavrından hoşlanmıyorum.
- Sözün gelişi, evet.
- Tabiri caizse, evet.
Bu sadece bir konuşma şekli.
Ben senin düşünme tarzını seviyorum.
Biz sürekli gözetim altında idik.
Zaten onu yapacaktım.
Kendi tarzımla bunun üstesinden gelmek istiyorum.
Fikir zaten aptalca.
Güneş ışıl ışıl parlıyor.
Bunu neden zor yoldan yapıyorsun?
Garip davranıyor.
- Hiçbir şekilde.
- Yolu yok.
Öğretim tarzımın yanlış olduğunu düşünüyor musun?
Sana herhangi bir şekilde yardım edebilir miyim?
Onu yapmak için daha iyi bir yol biliyorum.
Ben senin yazma tarzını seviyorum.
Yaşamak için bir yol bulabilir misin?
turuncuyla parlayan
herkesi tuhaflaştırır.
tüm gerçekliğiyle ortaya çıkarıyor.
aynı yolun izlenmesi gerektiğine inanıyorum.
başkalarının benzer şekillerde davranmasını önlemek
biraz mekanik ses verdiğini biliyorsun.
Ama ne yapayım, ırk konusunda konuşma tarzım buydu.
neyse... her şey yasalara uygun problem yok
neyse artık dönelim çocukluğumuza
İyi de SGK kimin zaten?
neyse konumuza dönelim
Onun doğru olmasının hiçbir yolu yok.
Onun konuşma şeklinden hoşlanmıyorum.
Esperantoyu nasıl öğreniyorsun?
Seyahat etmek için en iyi yol nedir?
Zaten hepimiz öleceğiz.
Onu benim tarzımla yapayım.
Onun gülme şeklini seviyorum.
düşünme şeklimizi değiştirecek bir şey oldu.
Bunu yapmanın yolu bu değil.
Kim çok çekici bir biçimde giyinmiş.
Benimle bu şekilde konuşmayın.
Onun gülme tarzını sevmiyorum.
Ben işleri kendi tarzımla yaparım.
Zaten önemli değil.
Tom'un konuşma tarzı beni sinirlendirdi.
Favori seyahat tarzın nedir?
Bu ifade çok Çinimsi.
Onu bu şekilde yapmayı tercih ederim.
O gerçekten garip davranıyordu.
O gerçekten tuhaf davranıyordu.
Sami gerçekten tuhaf davranıyordu.
Onun konuşma tarzı benim sinirlerimi bozuyor.
Fasulye pişirmek için favori tarzın nedir?
Tom'un sana bakma tarzını gördün mü?
ve çoğu zaman bunu sağlıksız yollardan yaparız.
ama eğer bir şekilde onu benimserseniz
hayatta kalmanın tek yolu