Translation of "Aydınlık" in French

0.004 sec.

Examples of using "Aydınlık" in a sentence and their french translations:

Dışarısı hâlâ aydınlık.

- Il y a encore de la lumière, dehors.
- Il fait encore jour dehors.

Çok aydınlık olursa kolayca görülürler.

Trop clair, ils sont facilement repérés.

...aydınlık da o şekilde geri gelir.

la lumière revient.

Her ayda sadece birkaç aydınlık gece olur.

Il n'y a que quelques nuits lumineuses par mois.

Daha aydınlık olması dişi aslanın avlanmasını zorlaştırıyor.

La lumière rend la chasse difficile pour la lionne.

ışık kullanmadan gazete okunabilecek kadar bir aydınlık vardı

il y avait assez de lumière pour lire le journal sans utiliser la lumière

Daha aydınlık bir dünyaya adapte olmakta zorlandıkları pek çok noktadan biri bu.

L'une de leurs nombreuses difficultés à s'adapter à un monde plus lumineux.

- Her zaman yaşamın aydınlık yüzüne bak.
- Hayata her zaman olumlu yönden bak.

Regarde toujours du bon côté de la vie.