Translation of "Vardı" in Chinese

0.009 sec.

Examples of using "Vardı" in a sentence and their chinese translations:

Riskler vardı.

有風險。

Onun acelesi vardı.

她在趕時間。

Yakıt sıkıntısı vardı.

燃料短缺。

Tren zamanında vardı.

我们的火车准时来到。

Dün Tokyo'ya vardı.

他昨天抵達東京。

Uzun saçı vardı.

他头发长长的。

Bir vizyonum vardı.

- 我有一个设想。
- 我有一个愿景。

Bir kavga vardı.

那裡有人打過架。

İki kek vardı.

那有两块蛋糕。

Ken Kyoto'ya vardı.

肯已經抵達京都。

Birine ihtiyacım vardı.

我要一个。

Üç kurtulan vardı.

有三个幸存者。

Onların bulantısı vardı.

他们觉得很恶心。

İki arabam vardı.

我有两辆车。

Dört çocuğum vardı.

我有四个孩子。

İki köprü vardı.

那里有两座桥。

Komşularımızdan şikayetlerimiz vardı.

我们被邻居投诉了。

Özür dileme nezaketi vardı.

她大方地道歉。

Bir sürü mobilyamız vardı.

我們有很多家具。

Kuyuda az su vardı.

這口井裡的水很少。

Burada bir kilise vardı.

這裏以前有一間教堂。

Burada bir mağaza vardı.

这里以前有个商店。

Çok sayıda insan vardı.

那里人好多。

Uçakta elli yolcu vardı.

飞机上有50名乘客。

Doktorla bir randevusu vardı.

她跟醫生預約看診了。

O, sonunda otele vardı.

她終於到達了酒店。

O ilk olarak vardı.

他是第一個來到的。

İki parça kek vardı.

那有两块蛋糕。

Şikago'da bir molamız vardı.

我們中途在芝加哥停留。

Odada birkaç çocuk vardı.

房间里没几个小孩子。

Çiftin bir oğlu vardı.

这对夫妇生了个儿子。

Parlak bir fikrim vardı.

我有个不错的想法。

Tam bir sessizlik vardı.

一片寂静无声。

Dün yüksek ateşim vardı.

昨天我发高烧了

Toplantı için zamanında vardı.

他及時趕到了會議。

Bir sürü insan vardı.

有很多人。

Yapmam gereken görüşmeler vardı.

我要打几个电话。

Benim bir kedim vardı.

我养过一只猫。

Dün şiddetli yağmur vardı.

昨天下大雨。

Dün çok yağmur vardı.

昨天下很多雨。

Gölde bazı tekneler vardı.

湖上有一些船。

Onun kendi tarzı vardı.

他有他自己的做法。

İçecek çok şeyimiz vardı.

我们喝了很多。

Tom'un tedaviye ihtiyacı vardı.

汤姆需要接受治疗。

Her yerde kan vardı.

到处都是血。

Burada bir hapishane vardı.

這裡以前有一座監獄。

Burada bir köprü vardı.

以前這裡有一座橋。

Onu söyleyecek cesareti vardı.

- 她竟敢說出來。
- 她有膽量說出來。

Onun bir kızı vardı.

他有一個女兒。

- Menüde çok çeşitli yemekler vardı.
- Menüde büyük bir çeşitlilikte yemekler vardı.

菜單上有各種各樣的菜色。

Geçen kış çok kar vardı.

去年冬天下了好多雪。

Sahilde az sayıda kişi vardı.

沙灘上的人非常少。

Hafif bir düşünce farkımız vardı.

我們的看法有一點不同。

Burada eski bir tapınak vardı.

这里曾是座旧庙。

Hâlâ boş birkaç oda vardı.

还有几间空房。

Kedinin boynunun etrafında kurdele vardı.

小貓的脖子上繫著一條絲帶。

Noktada on polis memuru vardı.

现场有10名警员。

Uçak Itami havaalanına zamanında vardı.

飛機準時抵達伊丹機場。

Onun elinde bir gülü vardı.

她手里拿着一朵玫瑰。

Bakacak büyük bir ailesi vardı.

他要養活一個大家庭。

Dün gece şiddetli yağmur vardı.

昨晚下大雨。

Toplam olarak elli kişi vardı.

总共有五十个人。

Onun elinde bir kitap vardı.

他手里拿着一本书。

Partide sadece altı kişi vardı.

只有六個人參加了派對。

Tom adında bir arkadaşım vardı.

我曾有个朋友叫汤姆。

Toplantıda yalnızca altı kişi vardı.

只有六人出席了會議。

Geçen yıl çok kar vardı.

去年下了很多雪。

Döşemenin her tarafında kan vardı.

地板上全是血。

Dün hafif bir yağmur vardı.

昨天下小雨。

Onunla görüşecek bir şeyi vardı.

她有點事要和他談談。

Partide yalnızca altı kişi vardı.

只有六個人參加了派對。

Göletin etrafında büyük ağaçlar vardı.

池塘的四周以前種滿了大樹。

Tom'un elinde bir içki vardı.

汤姆手里拿着饮料。

Tom'un verecek bir kararı vardı.

湯姆要做個決定。

Tom'un tuhaf bir rüyâsı vardı.

汤姆做了个奇怪的梦。

Londra'da yoğun bir sisimiz vardı.

倫敦起了大霧。

Bu sabah biraz ateşim vardı.

- 今天上午我有一點兒發燒。
- 我今天早上有点发热。

Parkta büyük bir kalabalık vardı.

公园里有一大群人。

Onun yapacak çok işi vardı.

他有很多工作要做。

Bizim büyük bir seyircimiz vardı.

我们有很多听众。

Onun, hayatında çeşitli deneyimleri vardı.

他一生中經歷過很多東西。

Dün bir sürü ziyaretçimiz vardı.

我們昨天有許多訪客。

Tom'un sayısız kız arkadaşı vardı.

Tom有很多女友。

Bizim mükemmel bir ilişkimiz vardı.

我們的關係非常好。

Stadyumda bir sürü insan vardı.

體育場裏人山人海。

Konserde çok fazla insan vardı.

演唱會上有許多人。

Dün bir araba kazası vardı.

昨天發生了一場車禍。

Ann'in bu sabah acelesi vardı.

安今天早上很匆忙。

Benim mutlu bir çocukluğum vardı.

我的童年很快乐。

Onunla bir tenis maçım vardı.

我曾與他的比賽網球。

Çocuğun kırmızı bir yüzü vardı.

這個男孩有一張紅潤的臉。

Ani bir plan değişikliği vardı.

計劃突然改變。