Translation of "Vardı" in Portuguese

0.008 sec.

Examples of using "Vardı" in a sentence and their portuguese translations:

Bir atmosferi vardı suyu vardı

tinha uma atmosfera, tinha água

Acelem vardı.

Eu estava com pressa.

Acelemiz vardı.

Estávamos com pressa.

Silahları vardı.

Eles tinham armas.

İsyan vardı.

- Houve motim.
- Teve motim.

Ayaklanmalar vardı.

- Houve motins.
- Tiveram motins.

Riskler vardı.

Havia riscos.

Müzik vardı.

Havia música.

Diğerleri vardı.

- Haviam muitos outros.
- Haviam muitas outras.

- Paraya ihtiyacım vardı.
- Paraya ihtiyacı vardı.

Eu estava precisando de dinheiro.

- Bir fikrim vardı.
- Bir düşüncem vardı.

Tive uma ideia.

- İki tane turta vardı.
- İki turta vardı.

Tinham duas tortas.

- Benim bilme hakkım vardı.
- Bilmeye hakkım vardı.

Eu tinha o direito de saber.

Ve ezilenler vardı

e havia os oprimidos

Bir şartları vardı

Eles tinham uma condição

Muhtemelen hepsi vardı

eles provavelmente tinham tudo

Manyetik kutbu vardı

tinha um polo magnético

Ve manyetosferi vardı

e ela tinha uma magnetosfera

Diyenler vardı ya

Houve quem dissesse

İki çekimser vardı.

Houve duas abstenções.

Üç adam vardı.

Havia três homens.

Onun acelesi vardı.

Ela estava com pressa.

Tom'un acelesi vardı.

Tom estava com pressa.

Çeşitli lezzetler vardı.

Havia várias iguarias.

Tren Londra'ya vardı.

O trem chegou em Londres.

Gemiler limana vardı.

Os navios chegaram ao porto.

Onun ikizleri vardı.

Ela teve gêmeos.

Tren şimdi vardı.

O trem acaba de chegar.

Onun hırsı vardı.

Ele tinha ambição.

Birçok çocukları vardı.

Eles tinham vários filhos.

Uzun saçı vardı.

Ele tinha cabelos longos.

Paraya ihtiyacım vardı.

Eu precisava do dinheiro.

Paraya ihtiyacı vardı.

Ele precisava do dinheiro.

Odada sessizlik vardı.

Havia um silêncio na sala.

Başka kim vardı?

Quem mais estava lá?

Kaç tane vardı?

Quantos havia?

Başka neyin vardı?

O que mais você tinha?

Biraz sorunumuz vardı.

Tivemos um probleminha.

Arabada kalabalık vardı.

Estava lotado dentro do carro.

Ne tercihim vardı?

Que escolha eu tive?

Yeterli konuşma vardı.

Já falamos o suficiente.

Toplam sessizlik vardı.

Houve um silêncio total.

Üç uçağımız vardı.

Tínhamos três aviões.

Çok zamanın vardı.

- Você tinha muito tempo.
- Você teve tempo de sobra.

İki kek vardı.

Havia dois bolos.

Bir önsezim vardı.

Eu tive uma premonição.

Yapacak işlerim vardı.

Eu tinha algumas coisas a fazer.

Yerde kan vardı.

Tinha sangue no chão.

Bir patlama vardı.

- Houve uma explosão.
- Teve uma explosão.

Bir sorun vardı.

Havia um problema.

Buna ihtiyacım vardı.

- Eu precisava disto.
- Eu estava precisando disto.
- Eu precisei disto.

Birçok insan vardı.

Havia gente demais.

Birine ihtiyacım vardı.

Eu precisava de um.

Sokakta insanlar vardı.

Havia pessoas na rua.

Onların silahları vardı.

Eles tinham armas.

Tren zamanında vardı.

O trem chegou na hora.

O, istasyona vardı.

- Ele chegou à estação.
- Ele chegou na estação.

Tom otele vardı.

Tom chegou ao hotel.

Plan değişikliği vardı.

Os planos mudaram.

Kaç kişi vardı?

Quantas pessoas estavam lá?

Bir köpeğim vardı.

Eu tinha um cachorro.

Birçok zorluklar vardı.

Houve muitos desafios.

Bir kazanan vardı.

Tem um vencedor.

Kendimce nedenlerim vardı.

Eu tive meus motivos.

Yardıma ihtiyacımız vardı.

- Precisávamos de ajuda.
- Nós precisávamos de ajuda.

Benim şüphelerim vardı.

Eu tinha dúvidas.

Bir şey vardı.

Havia alguma coisa.

Zarfta ne vardı?

O que tinha dentro do envelope?

Bir anlaşmazlığımız vardı.

Nós tivemos um desentendimento.

Yardımınıza ihtiyacımız vardı.

Precisávamos de sua ajuda.

Bizim nedenlerimiz vardı.

- Nós tivemos as nossas razões.
- Nós tínhamos nossas razões.

Neye ihtiyacın vardı?

Do que você precisava?

Bir planımız vardı.

Nós tínhamos um plano.

Tom'un oğlu vardı.

Tom tinha um filho.

Denizde adalar vardı.

Havia ilhas no mar.

Biraz sorunum vardı.

Eu tive alguns problemas.

Ne seçeneğimiz vardı?

Que escolha nós temos?

Yüzünde korku vardı.

Havia medo no rosto dele.

Çok trafik vardı.

Houve bastante tráfego.

Biraz acelem vardı.

Eu estava um pouco apressado.

Çiftlikte hayvanlar vardı.

Existiam animais na fazenda.

Bir sessizlik vardı.

Houve um silêncio.

Gri saçları vardı.

Ele tinha cabelo grisalho.

Bir kaza vardı.

Houve um acidente.

İki köprü vardı.

Havia duas pontes.

Sokaklarda savaş vardı.

Houve combate nas ruas.

Üç oğlu vardı.

Ele tinha três filhos.

Birçok yaralı vardı.

- Havia muitos feridos.
- Existiam muitos feridos.

Çok şansım vardı.

Eu tive várias chances.

Tom'un sorular vardı.

O Tom tinha perguntas.

Tom'a ihtiyacım vardı.

Eu precisava de Tom.

Yapacak işim vardı.

Eu tinha trabalho que fazer.

Ormanda domuzlar vardı.

Havia porcos na floresta.

Tom'un bıyığı vardı.

Tom costumava ter bigode.

Yine ağalık düzeni vardı parası olan insanlar vardı

havia pessoas que tinham dinheiro

Onun bir rolü vardı, benim başka bir rolüm vardı.

em que ele desempenhava um papel e eu outro.