Examples of using "Respiro" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir mola verin.
Bir mola verin.
Nefes aldığım sürece umut ediyorum.
Lütfen bana bir mola ver.
O, derin bir nefes aldı.
Koşullar doğru olmalı. Hava durumu şu anda biraz sakin.
Güneşin batmasıyla yoğun sıcaktan bir nefes alıyorlar.
Heyecanlı kadın kazayı bir nefeste açıklamaya çalıştı.