Translation of "Mujer" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Mujer" in a sentence and their turkish translations:

- Soy una mujer.
- Yo soy una mujer.
- Soy mujer.

Ben bir kadınım.

Verla como mujer porque es mujer

Onu bir kadın olduğu için küçük gören

¡Qué mujer!

Ne kadın ama!

Vaya mujer.

Bir kadın.

Soy mujer.

- Ben bir kadınım.
- Ben kadınım.

- Soy una mujer.
- Yo soy una mujer.

Ben bir kadınım.

- ¿Quién es aquella mujer?
- ¿Quién es esta mujer?
- ¿Quién es esa mujer?

- O bayan kim?
- O kadın kimdir?
- Bu kadın kim?
- Bu hanım kim?
- O kadın kim?
- Kim o kadın?

- Mi mujer Lidia es una mujer hermosa e inteligente.
- Mi mujer Lidia es una mujer inteligente y bonita.
- Mi mujer Lidia es una mujer guapa e inteligente.

Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.

- La mujer es gorda.
- La mujer está gorda.

- Kadın şişman.
- Kadın şişmandır.

- Ella es una mujer.
- Esta es una mujer.

O bir kadın.

- Ya eres una mujer.
- Ahora eres una mujer.

Sen artık bir kadınsın.

- Eres una hermosa mujer.
- Sos una linda mujer.

Sen güzel bir kadınsın.

Eres una mujer.

Sen bir kadınsın.

¡Qué mujer egoísta!

Ne bencil bir kadın!

Tengo una mujer.

Bir karım var.

¡Qué linda mujer!

Çok güzel bir kadın!

No tengo mujer.

Karım yok.

- Ella era una mujer encantadora.
- Era una mujer encantadora.

O büyüleyici bir kadındı.

- Mi mujer se encontraba allí.
- Mi mujer estaba allí.

Karım oradaydı.

- ¿Dónde has visto a esta mujer?
- ¿Dónde viste a esta mujer?
- ¿Dónde vio usted a esa mujer?
- ¿Dónde viste a esa mujer?

- Bu kadını nerede gördün?
- O kadını nerede gördün?

- Yo conozco a esta mujer.
- Yo conozco a esa mujer.

Bu kadını tanıyorum.

Yo ya no soy tu mujer. ¡Tu mujer es Tatoeba!

Ben artık senin karın değilim. Senin karın Tatoeba!

- ¿Dónde viste a esta mujer?
- ¿Dónde viste a esa mujer?

O kadını nerede gördün?

- ¿Dónde vio a la mujer?
- ¿Dónde viste a la mujer?

Kadını nerede gördün?

Pues bien, como mujer,

Evet, bir kadın olarak

Mujer: Samaritanos, ¿puedo ayudarte?

Kadın: İyiliksevenler, yardımcı olabilir miyim ?

Quiero una mujer otomana

Ben Osmanlı kadını isterim abi

¡Fíjate en esa mujer!

Şu kadına bak!

La mujer tiene razón.

Kadın haklı.

Mi mujer es vegetariana.

Karım bir vejetaryendir.

La mujer es hermosa.

Kadın güzeldir.

Es una mujer celosa.

O kıskanç bir kadın.

La mujer está desnuda.

Kadın çıplak.

Ahora es una mujer.

O şimdi bir kadın.

Era la única mujer.

Ben tek kadındım.

¡Mi mujer está embarazada!

Karım hamile!

La mujer está lista.

Kadın hazır.

Esa mujer es fuerte.

Şu kadın güçlüdür.

Eres una mujer maravillosa.

Harika bir kadınsın.

Saludó a la mujer.

O, kadına selam verdi.

La mujer come pan.

Kadın ekmek yer.

Eres una mujer loca.

Sen çılgın bir kadınsın.

Eres una mujer amable.

Sen nazik bir kadınsın.

¿Viste a mi mujer?

Karımı gördün mü?

Esta es una mujer.

Bu bir kadın.

Necesitas una buena mujer.

İyi bir kadına ihtiyacın var.

La mujer está leyendo.

Kadın okuyor.

Mi mujer está cocinando.

Karım yemek pişiriyor.

La mujer lee inglés.

Kadın İngilizce okuyor.

La mujer habla español.

Kadın İspanyolca konuşuyor.

La mujer quiere joyas.

Kadın takı istiyor.

Mi mujer es china.

Karım Çinlidir.

Su mujer es francesa.

Onun karısı Fransızdır.

Tengo una mujer canadiense.

Kanadalı bir karım var.

Tengo mujer e hijos.

Bir karım ve çocuklarım var.

María es una mujer.

Mary bir kadındır.

Esta mujer es ciega.

Bu kadın kördür.

¿Cómo está tu mujer?

Karın nasıl?

Eres una mujer atractiva.

Çekici bir kadınsınız.

Soy una mujer cristiana.

Ben Hristiyan bir kadınım.

No eres una mujer.

Sen kadın değilsin.

¿Quién es esta mujer?

Bu kadın kim?

Pregúntale a cualquier mujer.

Herhangi bir kadına sor.

Esta mujer me mintió.

Bu kadın bana yalan söyledi.

Es una mujer paciente.

O sabırlı bir kadın.

Es una mujer casada.

O evli bir kadındır.

¡Qué mujer tan atractiva!

Ne kadar da çekici bir kadın!

¿Qué dijo su mujer?

Karısı ne dedi?

Sos una hermosa mujer.

Sen güzel bir kadınsın.

¿Quién es aquella mujer?

- O kadın kimdir?
- Kim o kadın?

La mujer está trabajando.

Kadın çalışıyor.

La mujer se despierta.

Kadın uyanıyor.

Mi mujer es polaca.

Eşim Polonyalı.

Eres una mujer paciente.

- Sen hasta bir kadınsın.
- Sabırlı bir kadınsın sen.

Mi mujer es canadiense.

Benim karım Kanadalıdır.

¿Mary es tu mujer?

Mary sizin karınız mı?