Examples of using "Dio" in a sentence and their turkish translations:
Onun yüzüne bir tokat attı.
O, para verdi.
Ona bir saat verdi.
Ona bir kitap verdi.
O bize bir hediye verdi.
- O, bu eski paraları bana verdi.
- Bana bu eskimiş madeni paraları verdi.
o koltuğu kapıvermişti
François bir konuşma yaptı.
Bana bu CD'yi verdi.
Onlar beni gördüklerine memnun oldular.
Tom yüksek sesle güldü.
O bir nutuk çekti.
O onu bana verdi.
Bunu sana kim verdi?
Ona bir oyuncak bebek verdi.
Ona bir tokat attı.
Tom bana bir şey verdi.
Emri kim verdi?
Onu sana kim verdi?
- Siparişi verdin mi?
- Emri verdin mi?
O ona bir kutu verdi.
Tom fark etti.
Bana bir gömlek verdi.
O bana bir kalem verdi.
Tom bir konuşma yaptı.
Kimse bize bir şey vermedi.
Ona bir saat verdi.
Kediye biraz süt verdi.
Ona bir kitap verdi.
Rahip bana hakkını helal etti.
Mermi hedefini buldu.
bana her şeyi veren kişi.
Cesareti ile zaman kazandı.
Asker bana su verdi.
O ona yeni bir isim verdi.
O, iyi bir konuşma yaptı.
O onlara birkaç elma verdi.
O, parayı ona verdi.
O, bana bir oyuncak verdi.
O, ona biraz öğüt verdi.
O, benim lehimde konuştu.
O bana bir parça tavsiye verdi.
O bana kısa bir yanıt verdi.
Hızlı bir yanıt verdi.
- Tom bir duş aldı.
- Tom duş aldı.
Tom neredeyse yüksek sesle kahkaha atacaktı.
Lider müthiş açıklamalar yaptı.
Ona arabayı verdi.
O, belirsiz bir yanıt verdi.
O bana bir saat verdi.
O bana bir ipucu verdi.
Bana bir saat aldı.
O bana bir hediye verdi.
O bize bir hediye verdi.
O, bana arkasını döndü.
O ona güzel bir hediye verdi.
Bana ekmek ve süt verdi.
O hemen fark etti.
Bize bir kitap verdi.
Bana sarıldı.
O bana bir elma verdi.
O, derin bir nefes aldı.
Tom ifademi aldı.
Tom iyi bir konuşma yaptı.
Bana söz verdi.
O, bana 10.000 yen verdi.
- O, doğru tahmin etti.
- İsabet ettirdi.
- Tahmini doğruydu.
Ona bir saat verdi.
O, bana bir hediye verdi.
O bana birkaç kitap verdi.
Öğretmen bize ev ödevi verdi.
O haberi Hashimoto'dan aldım.
O, bana 10.000 yen verdi.
O, bana bir örnek verdi.
O hızlı bir duş aldı.
O, ona biraz para verdi.
Tom bana anahtarını verdi.
Tom bana otuz dolar verdi.
Tom bana numaranı verdi.
Ona kitabı verdi.
- Bu zarfı sana kim verdi?
- Bu zarfı size kim verdi?
O gömleği sana kim verdi?
Benimle tokalaştı.
O, onlara yiyecek ve para verdi.
Tom kısa bir konuşma yaptı.
O, teşekkür bile etmedi.
O cevap vermedi.
O, taşı gediğine koydu.
İş kar üretmedi.
Tom detaylara gitmedi.
Tom bana bu oyunu verdi.