Translation of "Dominante" in Turkish

Cuando era la potencia económica dominante.

dünyaya egemen olduğu zamanlardaki gibi.

Esa comunidad dominante eran los turcos

işte o baskın yapılan topluluk Türklerdi

Europa es dominante en la agricultura global.

Avrupa küresel tarımda dominant halde.

Cuando tienes un estado mental dominante, como la relajación,

Dinlenmek gibi daha yoğun bir ruh hali içindeyken

Pero aún así, la mujer en la casa es un poco más dominante.

Ama yinede evin içerisinde kadın biraz daha hakim konuya

Sabe exactamente cómo cazar y cómo ser dominante en ese ambiente. En realidad puede hacer lo que quiera.

Kendi ortamında avlanmayı ve üstün olmayı çok iyi biliyor. Ne isterse yapar kısacası.