Translation of "Era" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Era" in a sentence and their turkish translations:

- Era negro.
- Era negra.

O siyahtı.

- Era maga.
- Era bruja.

O bir büyücüydü.

Era algo diferente. Era interesante.

Bu farklı bir şey. İlginç bir şey.

- ¿Era broma?
- ¿Era un chiste?

Şaka mıydı?

- Ella era joven.
- Era joven.

O gençti.

- ¿Era tan pesado?
- ¿Era usted tan pesado?
- ¿Usted era tan pesado?
- ¿Era realmente aburrido?

Gerçekten sıkılıyor muydun?

- Tom era muy atractivo cuando era joven.
- Tom era bastante lindo cuando era joven.

Tom gençken oldukça yakışıklıydı.

- Ella era muy bella cuando era joven.
- Ella era muy guapa cuando era joven.

O, gençken çok güzeldi.

Cuando era joven él era trabajador.

O gençken, sıkı bir işçiydi.

Era un travieso cuando era niño.

- Çocukken yaramazdı.
- O küçük bir çocukken yaramazdı.

- No era nuestro.
- No era nuestra.

O bizimki değildi.

- Yo era profesor.
- Yo era profesora.

- Bir öğretmendim.
- Ben bir öğretmendim.
- Ben öğretmendim.

Cuando era chico, yo era rubio.

Çocukken sarışındım.

- Era mi turno.
- Era mi hora.

O benim sıramdı.

- Era bastante chulo.
- Era bastante interesante.

Hava oldukça serindi.

- ¿Yo era tan aburrido?
- ¿Yo era tan pelma?
- ¿Era tan pesado?

Ben gerçekten sıkıcı mıydım?

- ¿Era tan pesado?
- ¿Era él tan pesado?
- ¿Él era tan pesado?

- O gerçekten sıkıcı mıydı?
- O hakikaten sıkıcı mıydı?

Era irritable,

Aşırı sinirliydim,

Era fácil.

Kolaydı.

Era magnífica.

Tek hissettiğim şey onun saf ihtişamıydı.

Era perfecto.

Mükemmeldi.

¿Cómo era?

O nasıldı?

Era medianoche.

Gece yarısıydı.

Era genial.

O mükemmeldi.

Era mentira.

O bir yalandı.

Era patético.

O acıklıydı.

Era feliz.

Mutluydu.

Era tímido.

Ben utangaçtım.

Era escéptico.

Şüpheliydim.

Era confidencial.

Gizliydi.

Era peligroso.

Tehlikeliydi.

Era blanco.

Beyazdı.

¡Era fenomenal!

O mükemmeldi.

Era rica.

Zengin oldum.

Cuando ella era joven, era muy popular.

Gençken, çok popülerdi.

Tom era muy atractivo cuando era joven.

Tom gençken oldukça yakışıklıydı.

- ¿Sabes quién era él?
- ¿Sabes quién era?

Onun kim olduğunu biliyor musun?

Pensé que era Tom, pero era John.

Onun Tom olduğunu düşündüm ama o John'du.

Dijo que era pianista, pero era mentira.

Bir piyanist olduğunu söyledi fakat o bir yalandı.

- Espinoza era panteísta.
- Spinoza era un panteísta.

Spinoza bir panteistti.

Yo era gorda cuando era más joven.

Ben gençken şişmandım.

Eso no era para lo que era, no era para los esclavos,

Fakat amacı bu değildi. Asansör köleler için değil,

- Ella era muy guapa cuando era joven.
- Ella era hermosa cuando joven.

O gençken güzeldi.

- Mary era un marimacho.
- Mary era un chicazo.
- Mary era una marimacho.

Mary erkek gibi kızdı.

- No era tu hermano.
- No era su hermano.
- Él no era tu hermano.

O, senin kardeşin değildi.

- Fue muy difícil.
- Era muy difícil.
- Era dificilísimo.

- O çok zordu.
- Çok zordu.

- Él también era sordo.
- Ella también era sorda.

O da sağırdı.

Cuando mi madre era joven, era muy guapa.

Annem gençken çok güzelmiş.

Dicen que era un músico cuando era joven.

Onun gençken bir müzisyen olduğunu söylüyorlar.

- Yo era tu amigo.
- Yo era tu amiga.

Ben senin arkadaşındım.

- No era de él.
- No era de ella.

Onunki değildi.

- Tom era muy pedigüeño.
- Tom era muy exigente.

Tom talepkârdı.

- Su belleza era indescriptible.
- Su hermosura era indescriptible.

Onun güzelliği açıklama ötesinde idi.

- Ése era el plan.
- Este era el plan.

O plandı.

- Yo era demasiado pequeño.
- Yo era muy pequeño.

Çok küçüktüm.

"Era increíble", dijo.

"Şahane biriydi " diye başladı ve

Eso era todo.

Bu kadardı.

Era su yate.

Bu da onun yatıydı.

Era demasiado irreal.

Fazlasıyla gerçek dışı.

Y era comprensible,

ve anlaşılacağı üzere böyleydi de

Era muy extraño.

Çok tuhaf görünüyordu.

Era Arthur Ashe.

Bu adam Arthur Ashe'ti.

Era el nazi.

Arayan o Naziydi.

No era así.

Öyle değildi.

Era muy duro,

Zordu

Stockdale era realista.

Stockdale realistti.

Era muy pequeño.

Çok küçüktü.

No lo era.

Değildi.

era casi inexistente

yok denecek kadar azdı

No era nada.

Hiçbir şey değildi.

Era casi mediodía.

Neredeyse öğle idi.

Era un ratón.

O bir fareydi.

Tony era feliz.

Tony mutluydu.

Él era valiente.

O cesurdu.

Era demasiado tarde.

Çok geçti.

Ella era valiente.

O cesurdu.

Era demasiado caro.

O, çok pahalıydı.

Él era persistente.

O inatçıydı.

Era de noche.

Geceydi.

Él era paciente.

O, sabırlıydı.

¿Cómo era ella?

Nasıl biriydi?

Era todo sonrisas.

- O mutlu görünüyordu.
- Keyfi yerinde görünüyordu.
- Yüzünde güller açıyordu.

Yo era ingenuo.

Saftım.

Él era ingenuo.

O toydu.

Ella era ingenua.

O saftı.

Era todo oídos.

Dikkat kesildim.

Tom era asombroso.

Tom inanılmazdı.

Era un examen.

O bir sınavdı.

¿Quién era ese?

- O kimdi?
- Kimdi o?

Era un regalo.

O bir hediyeydi.

No era gracioso.

O komik değildi.

Era realmente interesante.

O, gerçekten ilginçti.

No era yo.

O ben değildim.

¿Era un sueño?

O bir rüya mıydı?

No era caro.

O pahalı değildi.