Examples of using "Poco" in a sentence and their turkish translations:
O, yavaş yavaş iyileşti.
Yavaş yavaş iyileşecek.
O, azar azar iyileşiyor.
Az harcadım.
Bir dene.
Biraz dinlen.
Fransızcası yavaş yavaş gelişiyor.
Zamanla notlarım yükseldi.
Ben biraz çılgınım.
Kısa bir süre sonra
Çok çiş yapmam.
Ben biraz uyurum.
Hasta azar azar iyileşti.
Bitki azar azar büyüdü.
Doğru mu?
Araba yavaş yavaş hız kazandı.
Biraz sakinleşmelisin.
Dışarıda hava yavaş yavaş kararıyor.
Biraz şaşırdım.
Onun sağlığı yavaş yavaş düzeliyor.
Ben biraz yorgunum.
Bu sorun çözülüyor.
Biraz alabilir miyim?
Biraz başım dönüyor.
Son zamanlarda onu gördüm.
Biraz daha yüksek sesle konuşun.
birazcık az kalıyor
ve az değişim göstermişlerdir
birazcık farklı
Su oldukça sığdı.
Biraz dinlenelim.
- Ben çok az çalışırım.
- Çok az ders çalışırım.
Biraz daha.
Az zamanımız var.
Biraz daha?
Onun az parası var.
Biraz uyuyalım.
Neredeyse hiç param yok.
Az zaman kaldı.
Bana biraz ver.
Biz biraz içki içtik.
Sen güvenilmezsin.
Sen isteksizsin.
Sen ahlaksızsın.
Sen güvenilmezsin.
Biraz ihtiyacımız olacak.
geçenlerde şöyle dedi,
Böyle az az, ortaklarımızla çalışarak,
Tom'un Japoncası yavaş yavaş gelişiyor.
Onun biraz parası var.
O biraz saf.
Biraz uyumak istiyorum.
- Biraz uyumalıyım.
- Biraz uyumam gerekiyor.
Yavaş yavaş, kendi yazılarındaki iyileşmeyi fark edeceksin.
Küçük çocuk yavaş yavaş birkaç yeni arkadaş edindi.
ya da biraz garip olduğunu, fazlaca özele girdiğini.
küçük davranışlar ve durumlardı.
Biraz kilo verdim.
Biraz süt ilave et.
Ne yazık ki biraz geciktim.
Mary'nin gerçekçi olmayan beklentileri var.
Ben burada biraz meşgulüm.
Ben şimdi biraz korkuyorum.
Biraz kek ister misin?
O biraz küçük değil mi?
Onun hakkında birlikte düşünelim ve biraz hayal kuralım.
Tom biraz üzgündü.
Biraz yumurta likörü al.
Ken'den yavaş yavaş hoşlanmaya başlıyorum.
O biraz yorgun hissetti.
Biraz daha kalmak istemiyor musun?
Mahçup edici bir şey.
biraz yüksek olduğunu görüyor.
Tamam, biraz temizlenelim.
Hatta bunu biraz daha açalım,
Hâlâ biraz riskli.
sanki biraz daha farklı gibi
Şu an çok az da olsa
Onu biraz tanıyorum.
Az para, birkaç arkadaş.
Haydi biraz eğlenelim.
Havlayan köpek ısırmaz.
Yapılacak az şey var.
Biraz daha ister misiniz?
Çok az kağıt kaldı.
Bana biraz yardımcı olabilir misin?
O, çok az değerlidir.
Birazdan başlayacağız.
Birazcık şişmansın.
Bana sadece biraz ver.
O gerçekçi değildir.