Examples of using "Económica" in a sentence and their turkish translations:
Bu ekonomik düşünüşe göre
kayıtsızlığı gördüklerine,
ekonomik avantajlarıyla birlikte ortaya çıkarır.
bu yöntem insanların daha dürüst
Bir numaralı neoliberal ekonomi varsayımı:
dünyaya egemen olduğu zamanlardaki gibi.
Tom son zamanlarda bir çöküş içinde.
Ülkenin ekonomik durumu kötüleşti.
Şimdi unutmayın, kariyerim kişisel düşünce ve duygulara değil,
Ekonomik kriz ve altyapının çökmesi,
Bizim yemeğimiz ucuz.
Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak.
Ekonomik kriz için sert önlemler uygulamamız gerekir.
Ekonomik durum şimdi iyi değil.
Tom paradan tasarruf etmek için ekonomi sınıfında uçar.
Amerika, teknik yeniliklere ve onun finansal getirilerine değer veriyor.
İtibar da tıpkı bunun gibi çok kuvvetli ekonomik güçtür değil mi?
Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak.
Geçen yıl bir ekonomik belirsizlik dönemiydi.
politik bir eşitsizlik ekonomik eşitsizliği takip ediyor;
ekonomik faaliyette 166 milyar dolardan daha fazla üretiyor,
Yeni ulus, Japonya'nın ekonomik etkisi altında.
- İtalya kendi tarihindeki en kötü ekonomik krizin içinde.
- İtalya, tarihindeki en kötü ekonomik krizi yaşıyor.
Daha ucuz bir odanız var mı?
"Bu ekonomik kriz ortamını ve olacakları biliyordum" diyor bu adam
Bu dergiye göre, Japonya'da ekonomik durum yıldan yıla gittikçe kötüleşiyor.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
Ekonomik eşitsizliğin sebebini hükümet yolsuzluğuna ve elit kesime bağlıyordu.
Bir ülkenin ekonomik gücü sadece üretme kabiliyetinde değil aynı zamanda tüketme yeteneğinde de bulunur.
Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.