Translation of "Europa" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Europa" in a sentence and their turkish translations:

- Italia está en Europa.
- Italia queda en Europa.

İtalya Avrupadadır.

Viajé por Europa.

Avrupa civarında seyahat ettim.

¡Está en Europa!

O, Avrupa'da!

- Francia está en Europa Occidental.
- Francia queda en Europa Occidental.
- Francia se encuentra en Europa Occidental.

Fransa Batı Avrupa'dadır.

- Francia está en Europa Occidental.
- Francia está en la Europa Occidental.
- Francia queda en Europa Occidental.

Fransa, Batı Avrupa'dadır.

- ¿Cuántas lenguas hay en Europa?
- ¿Cuántas lenguas existen en Europa?

Avrupa'da kaç tane dil var?

- Su prima vive en Europa.
- Su primo vive en Europa.

Kuzeni Avrupa'da yaşıyor.

Hoy juega en Europa.

Şu an Avrupa'da oynuyor.

Y después está Europa,

Bir de diğer yanda Avrupa var.

Pero supuestamente hasta Europa

ama neredeyse Avrupa'ya kadar bağlantı olduğu iddia ediliyor

El papado domina Europa

Papalığın Avrupa'ya hakim olduğu

Volveré de Europa pronto.

O, yakında Avrupa'dan dönecek.

Europa está en crisis.

Avrupa krizde.

Europa es un continente.

Avrupa bir kıtadır.

Tom viajó por Europa.

Tom Avrupayı gezdi.

Italia está en Europa.

İtalya Avrupadadır.

- Estuve dos veces en Europa.
- He estado en Europa dos veces.

İki kez Avrupa'da bulundum.

- Francia está en Europa Occidental.
- Francia está en la Europa Occidental.

Fransa, Batı Avrupa'dadır.

- Alemania está en Europa Central.
- Alemania se encuentra en Europa Central.

Almanya Orta Avrupa'dadır.

- Suiza se encuentra en Europa Central.
- Suiza está situada en la Europa Central.
- Suiza está en Europa Central.

İsviçre Orta Avrupa'dadır.

- ¿Cuántos idiomas se hablan en Europa?
- ¿Cuántas lenguas se hablan en Europa?

Avrupa'da kaç dil konuşuluyor?

La gente en Europa dice

Avrupa'da ki insanlar şunu söylüyor

Disfrutamos nuestros viajes por Europa.

Avrupa'daki seyahatlerimizden zevk aldık.

Hacen frecuentes viajes a Europa.

Sık sık Avrupa'ya seyahatler yaparlar.

Él viajó por toda Europa.

O, bütün Avrupa'yı gezdi.

¿Cuándo se fue a Europa?

O, Avrupaya ne zaman gitti?

Ellos tienen autoridad en Europa.

- Onlar Avrupa'da yetkiye sahipler.
- Onların Avrupa'da otoriteleri var.

¿Cuántas personas hay en Europa?

Avrupa'da kaç kişi vardır?

No tenemos esto en Europa.

Biz Avrupa'da buna sahibiz.

¿Ha perdido Europa su alma?

Avrupa, ruhunu kaybetti mi?

Una vez fui a Europa.

Bir kez Avrupa'ya gittim.

Decidí no ir a Europa.

Avrupa'ya gitmemeye karar verdik.

¿Tiene Europa una lengua común?

Avrupa'nın ortak bir dili var mı?

He viajado por toda Europa.

Avrupa'nın her yerinde bulundum.

La noticia recorrió toda Europa.

- Haber Avrupa genelinde yayıldı.
- Haber tüm Avrupa'yı dolaştı.

Europa no es un país.

Avrupa bir ülke değil.

Terminó la guerra en Europa.

Avrupa'da savaş sona erdi

Nunca he estado en Europa.

Avrupa'da hiç bulunmadım.

Polonia está en Europa Central.

Polonya, Orta Avrupa'da bulunmaktadır.

"¿América es más grande que Europa?" "Sí, América es más grande que Europa."

Amerika, Avrupa'dan büyük mü? - Evet, Amerika, Avrupa'dan daha büyüktür.

- Pocos elefantes querrían irse a Europa.
- Pocos elefantes decidirian voluntariamente irse a Europa.

Az sayıda fil Avrupa'ya gitmek için gönüllü olurdu.

- Tom ha viajado por toda Europa.
- Tom ha viajado alrededor de toda Europa.

Tom bütün Avrupa'da seyahat etti.

- Alemania está en medio de Europa.
- Alemania se encuentra en el medio de Europa.

Almanya Avrupa'nın ortasındadır.

- Quiero ir a alguna parte de Europa.
- Quiero ir a algún lugar de Europa.

Avrupa'da bir yere gitmek istiyorum.

Incluyendo estudiantes de Europa y Turquía,

Avrupa ve Türkiye'den öğrenciler dâhil,

"Europa creativa" dará USD 2400 millones

Creative Europe programı 300.000'in üzerinde sanatçıya

Y Putin también quiere que Europa...

Putin de Avrupa'nın...

¿Cuántas veces has ido a Europa?

Ne sıklıkta Avrupa'da bulundun?

Voy a Europa la próxima semana.

Ben önümüzdeki hafta Avrupa'ya gidiyorum.

Hay muchas personas diferentes en Europa.

Avrupa'da bir sürü farklı insan var.

Ella está ansiosa por visitar Europa.

O, Avrupa'yı ziyaret etmek için isteklidir.

Volvió a casa pasando por Europa.

O Avrupa yoluyla eve döndü.

Él ha visitado Europa varias veces.

Avrupa'yı birkaç kez ziyaret etti.

Yo volví de Europa en septiembre.

Eylülde Avrupa'dan döndüm.

¿Alguna vez has estado en Europa?

Hiç Avrupa'da bulundun mu?

He estado una vez en Europa.

Ben bir kez Avrupa'da bulundum.

Se fue de Tokio hacia Europa.

Tokyo'dan Avrupa'ya gitti.

El año antepasado fuimos a Europa.

En son bir yıl önce, biz Avrupa'ya gittik.

Planeo ir a Europa en verano.

Yazın Avrupa'ya gitmeyi planlıyorum.

¿Cuándo vas a ir a Europa?

Avrupa'ya ne zaman gideceksin?

Convencí a algunos colegas de Europa

Parkinson hastalığını tedavi için derin beyin uyarımını kullanan

En Europa hay muchas personas diferentes.

Avrupa'da birçok farklı insanlar var.

Hitler demandaba lebensraum en Europa oriental.

- Hitler Doğu Avrupa'da lebensraum istedi.
- Hitler Doğu Avrupa'da yaşam alanı istedi.

En 1917, Europa estaba en guerra.

1917'de Avrupa savaştaydı.

Estoy pensando en ir a Europa.

Avrupa'ya gitmeyi düşünüyorum.

Siempre he querido viajar por Europa.

Ben her zaman bütün Avrupayı gezmek istedim.

Lleva deambulando por Europa durante meses.

Aylardır Avrupa'da dolaşıyor.

Hungría se encuentra en Europa Central.

Macaristan Orta Avrupa'da bulunuyor.

Y se estaba esparciendo por toda Europa.

ve tüm Avrupa'ya yayılıyordu.

Una época de revolución científica en Europa.

Avrupa'da bilimsel devrim zamanı.

Europa y EE.UU. alcanzaron la alfabetización universal

Avrupa ve ABD evrensel okuma yazmaya

Napoleón quería una Europa hasta los Urales,

Napolyon ta Ural Dağları'na kadar tek bir Avrupa istiyordu.

Europa es dominante en la agricultura global.

Avrupa küresel tarımda dominant halde.

Europa, incluso América, que miramos con envidia

Gıpta ile baktığımız Avrupa'nın hatta Amerika'nın

Fui a Europa antes de la guerra.

Ben savaştan önce Avrupa'ya gittim.

En Europa, las clases empiezan en septiembre.

Avrupa'da okul Eylül ayında başlar.

¿Dónde puedo conseguir un mapa de Europa?

Nereden bir Avrupa haritası edinebilirim?

¿Dónde puedo comprar un mapa de Europa?

- Bir Avrupa haritası edinmek için nereye gidebilirim?
- Bir Avrupa haritası almak için nereye gidebilirim?

Croacia está en el sudeste de Europa.

Hırvatistan Avrupa'nın güneydoğusunda yer almaktadır.

¡Vamos a volver para Europa en junio!

Haziranda Avrupa'ya geri geliyoruz.

¡El Esperanto, lengua oficial de Europa, ya!

Esperanto şimdi, Avrupa Birliği'nin resmî dili olmalı!

Mañana vendrán dos jóvenes esperantistas de Europa.

Yarın Avrupa'dan iki tane genç Esperanto konuşanı geliyor.

Francia es un país de Europa Occidental.

Fransa bir Batı Avrupa ülkesidir.

Me gustaría vivir en Europa algún día.

Bir gün Avrupa'da yaşamak istiyorum.

El espectáculo presentó arte moderno de Europa.

Gösteri Avrupa'dan modern sanatı sundu.

La traducción es la lengua de Europa.

Çeviri Avrupa'nın dilidir.

- El monte más alto en Europa es el monte Elbrus.
- Elbrus es la montaña más alta de Europa.

Elbruz Dağı Avrupa'nın en yüksek dağıdır.

- Planeo ir a Europa la semana que viene.
- Tengo idea de viajar a Europa la semana que viene.

Gelecek hafta Avrupa'ya hareket etmeyi planlıyorum.

Que Rusia forma parte de Europa, hasta Vladivostok.

Rusya, Avrupa'nın parçası olsun istiyor. Ta Vladivostok'a kadar.

Encontró esta situación como la primera en Europa.

Avrupa'da ilk bizim gibi karşıladı bu durumu.