Translation of "Como" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Como" in a sentence and their turkish translations:

- Yo como.
- Como.

Yemek yiyorum.

Como.

- Yiyorum.
- Yerim.

- Como aquí.
- Yo como aquí.

Burada yiyorum.

- Yo como pasta.
- Como pasta.

Makarna yiyorum.

- Como quieras.
- Como tú digas.

Nasıl isterseniz!

- Soy como vosotros.
- Soy como tú.
- Soy como vosotras.

Ben senin gibiyim.

- Como vosotros ya sabéis.
- Como ya sabéis.
- Como ya sabés.

Zaten bildiğiniz gibi.

- Eres como yo.
- Son como yo.
- Usted es como yo.

Sen benim gibisin.

como consumidor y como líder corporativo.

Amerikan teknoloji endüstrisinin bir ürünüyüm.

como si tiraran bolas como esta

hani böyle top atarlardı

No como tanta carne como antes.

Eskisi kadar çok et yemem.

- ¡Trabajo como esclavo!
- ¡Trabajo como esclava!

Bir köle gibi çalışıyorum!

- Trabajo como asesor.
- Trabajo como consultor.

Bir danışman olarak çalışıyorum.

- Peleen como hombres.
- Pelead como hombres.

- Erkek gibi dövüş.
- Adam gibi dövüş.

como ansiedad,

kaygı

Como Uds.

Aynı şekilde sizlerin de var.

Como ejecutivas,

idareciler,

Como candidato,

Bir aday olarak,

Como ven,

Şu var ki...

Como este.

Bunun gibi.

como conservadora.

ama bir muhafazakârdı.

como maestro

yönetici öğretmen olduğu içinde

como siempre

her zaman olduğu gibi

¡como diablos!

nasıl yahu!

como humano

tıpkı insan gibi

Como chocolate.

Ben çikolata yerim.

Como queráis.

Nasıl isterseniz.

Como pan.

Ekmek yerim.

No como.

Ben yemek yemem.

Como fruta.

Ben meyve yerim.

Como aquí.

Burada yiyorum.

Como esto

bunun nasıl bir efsane olabileceğini

Yo como.

- Yemek yiyeceğim.
- Yemek yerim.
- Yerim.
- Yiyeceğim.

Como peras.

Ben armut yerim.

Como tofu.

Ben tofu yiyorum.

Como lentamente.

- Yavaşça yerim.
- Ben yavaş yerim.

Como mucho.

Çok yerim.

- ¡Pelea como un hombre!
- ¡Pelea como hombre!

- Bir erkek gibi dövüş!
- Erkek gibi dövüş.
- Adam gibi dövüş.

No vivimos como queremos, sino como podemos.

İstediğimiz gibi değil, yaşayabildiğimiz gibi yaşarız.

- ¿Puedes nadar como Tom?
- ¿Podés nadar como Tom?
- ¿Puede usted nadar como Tom?
- ¿Pueden nadar como Tom?

Tom gibi yüzebiliyor musun?

"Flota como una mariposa, pica como una abeja".

"Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım."

Como resultado, productos chinos como WeChat y Weibo,

Sonuç olarak da Çin'in WeChat ve Weibo gibi ürünleri,

- Acordaron elegirle como presidente.
- Decidieron elegirle como presidente.

Onu başkan olarak seçmeyi uygun buldular.

- Ojalá fuera como él.
- Ojalá fuera como ella.

Keşke onun gibi olsam.

Para ser como ellos, debemos pensar como ellos.

Onlar gibi olmak için onlar gibi düşünmeliyiz.

- Somos casi como hermanos.
- Casi somos como hermanos.

Biz neredeyse biraderler gibiyiz.

- Duerme como un bebé.
- Duerme como un angelito.

Bebek gibi uyuyor.

- Hacelo como te dije.
- Hazlo como te digo.

Sana söylediğim gibi yap.

- Intenté ser como tú.
- He intentado ser como tú.
- He pretendido ser como tú.

Senin gibi olmaya çalıştım.

- Él fuma como una chimenea y bebe como un pez.
- Él fuma como un carretero y bebe como un cosaco.

- Baca gibi sigara içer, balık gibi içki içer.
- Baca gibi sigara, sünger gibi de içki içer.

como nosotros queremos,

tam da istediğimiz gibiyken

como humo negro.

tıpkı siyah bir duman gibi.

como tejer sábanas,

kıyafetleri dikmek ve çömlek yapmak gibi

Actúan como mojigatos

aşırı iffetli davranırlar

Como persona judía,

Yahudi bir insan olarak

como una oportunidad.

tekrar sormalısınız.

Sea como sea,

Olsun.

como puedan imaginar,

bir o kadar da farklı.

Como pueden imaginar,

Tahmin edebileceğiniz gibi,

Decir cosas como:

şu gibi şeyler söyledi:

Como el tiempo.

Mesela zaman.

Y los como?

bunları mı yesem?

Usarlas como carnada,

onları yemek olarak kullanır

como muchos hacemos.

ben de saklanmayı seçerdim.

Gente como Ramel.

Ramel gibi insanlar.

Desaparecen como fantasmas.

...hayalet misali kaybolurlar.

Como en Maidan.

Maidan'da olduğu gibi.

No como aquí.

böyle bir oda değil.

Justo como ahora

tıpkı şimdi olduğu gibi

Todavía como hoy

günümüzde de sanki hala öyle

como covid-19

covid-19 gibi

como nosotros nación

biz millet olarak

Escucho algo como

gibi bir şeyler duyuyorum sanki

como un paraguas

adeta bir şemsiye gibi

Justo como nosotros.

Tıpkı bizim gibi.

Como sociedad nosotros

Toplum olarak biz

como hoy, ¿no?

bugün olduğu gibi, değil mi?

Como un plátano.

- Ben bir muz yiyorum.
- Muz yiyorum.

No como carne.

- Ben et yemem.
- Et yemem.

Soy como él.

- Ona benzerim.
- Onun gibiyim.

Soy como ella.

Ben ona benziyorum.

Soy como ellos.

Ben onlara benzerim.

Viviremos como reyes.

Krallar gibi yaşayacağız.

Yo como queso.

Peynir yerim.

Yo como carne.

Et yerim.

Haré como pidas.

- Talep ettiğin şekilde yapacağım.
- Talep ettiğiniz şekilde yapacağım.

Llámalo como quieras.

Ne derseniz deyin.

Éramos como hermanos.

Kardeş gibiydik.

Hablas como Tom.

Tom gibi konuşuyorsun.

No como mucho.

Çoğunlukla dışarıda yemek yemem.

¿Eres como ella?

Ona benziyor musun?

Trabaja como stripper.

O bir striptizci olarak çalışıyor.

¿Ocupado como siempre?

Her zamanki gibi meşgul müsün?

Escucha como ronca.

Onun nasıl horladığını dinle.