Examples of using "Galho" in a sentence and their turkish translations:
Ben ağaçtan bir dal kestim.
Dal düşmek üzere.
Dal, yapraklarla doludur.
Genç, kuru dalı kesmeye çalıştı.
Bu ağaçta her dal üzerinde bir elma var.
Adamdan uçan kurtulamadığı gibi dalanda kurtulamamış
Tom başını bir ağaç dalına çarptı.
Alnını bir ağacın dalına çarptı.
yani bir dala çıkmaları gerekiyor. Bu durumda ne yapıyorlar biliyor musunuz?
Neyse ki bir dalı tuttum ve düşmekten kurtuldum.