Translation of "Nesta" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Nesta" in a sentence and their turkish translations:

- Você está nesta foto?
- Tu estás nesta fotografia?
- Vocês estão nesta foto?
- O senhor está nesta foto?
- Estais nesta fotografia?
- A senhora está nesta fotografia?
- Os senhores estão nesta foto?
- As senhoras estão nesta fotografia?

Sen bu resimde misin?

- Há árvores nesta floresta.
- Tem árvores nesta floresta.

Bu ormanda ağaçlar var.

Assine nesta linha.

Bu çizginin üzerini imzalayın.

- Nós brincamos nesta praia.
- Nós jogamos nesta praia.
- Brincamos nesta praia.
- Nós temos brincado nessa praia.

Bu plajda oynadık.

- Não tem fita nesta câmera.
- Não tem filme nesta câmera.

- Kamerada film yoktur.
- Bu kamerada film yok.

- Há muitas árvores nesta floresta.
- Tem muitas árvores nesta floresta.

Bu ormanda birçok ağaç var.

- Nesta questão eu concordo com você.
- Concordo com você nesta questão.
- Eu concordo com você nesta questão.

Bu konuda seninle aynı fikirdeyim.

Podemos acampar nesta caverna,

Bu mağarada kamp yapabilirdik

Quem está nesta sala?

Bu odada kim var?

Ele mora nesta rua.

O bu sokakta yaşamaktadır.

Eu trabalho nesta empresa.

Bu şirkette çalışırım.

Eu estudei nesta escola.

Burada okula gittim.

Tom mora nesta rua.

Tom bu caddede yaşıyor.

Raramente neva nesta área.

Bu alanda nadiren kar yağar.

Estou interessado nesta história.

Bu hikaye ile ilgileniyorum.

Não brinque nesta sala.

Bu odada oynama.

- Eu também estou indo nesta direção.
- Também estou indo nesta direção.

Ben de o yöne gidiyorum.

- Não se vende álcool nesta loja.
- Não vendemos álcool nesta loja.

Bu dükkânda likör satılmaz.

- Posso usar máscara nesta festa?
- Eu posso usar máscara nesta festa?

Bu partide maske takabilir miyim?

- Meu amigo mora nesta casa.
- O meu amigo mora nesta casa.

Arkadaşım bu evde yaşamaktadır.

- Há uma velha igreja nesta cidade.
- Há uma igreja antiga nesta cidade.

Bu kasabada eski bir kilise var.

- Eu trabalhei nessa fábrica.
- Eu trabalhei nesta fábrica.
- Eu trabalhava nesta fábrica.

Bu fabrikada çalıştım.

- Há coisas mais importantes nesta vida.
- Tem coisas mais importantes nesta vida.

Hayatta daha önemli şeyler var.

As aulas começam nesta segunda.

Gelecek Pazartesi okul başlar.

Há muitas pontes nesta cidade.

Bu şehirde birçok köprü vardır.

Há problemas nesta conta telefônica.

Bu telefon faturasında yanlışlıklar var.

Tenho muitas moedas nesta caixa.

Bu kutuda bir sürü madeni param var.

Há 35 alunos nesta sala.

Bu sınıfta 35 öğrenci var.

É proibido ler nesta biblioteca.

Bu kütüphanede okumak yasaktır.

Tem quantas vacas nesta fazenda?

Bu çiftlikte kaç tane sinek var?

Não tem nada nesta gaveta.

Bu çekmecede bir şey yok.

Você tem aulas nesta sexta?

Bu cuma dersleriniz var mı?

Não há pássaros nesta floresta.

Bu ormanda hiç kuş yok.

Tem muitos estábulos nesta aldeia?

- Bu köyde birçok mandıra var mı?
- Bu köyde birçok ahır var mı?

Eu moro nesta casa sozinho.

Bu evde yalnız yaşıyorum.

Há 40 alunos nesta classe.

- Bu sınıfta kırk öğrenci var.
- Bu sınıfta 40 öğrenci var.

Enlatam-se peras nesta fábrica.

Armutlar bu fabrikada konservelenir.

Há uma televisão nesta sala.

Bu odada bir televizyon var.

O bezerro nasceu nesta manhã.

Buzağı bu sabah doğdu.

Não há praia nesta área.

Bu bölgede plaj bulunmaz.

Não há balas nesta pistola.

Bu tabancada hiç mermi yok.

Há cinco maçãs nesta caixa.

Bu kutuda beş elma var.

Há pontes demais nesta cidade.

Bu şehirde çok sayıda köprü var.

Meus filhos estudavam nesta escola.

Çocuklarım bu okula giderdi.

Não há peixes nesta lagoa.

Bu havuzda hiç balık yok.

Isso será feito nesta semana.

O bu hafta yapılacak.

Nesta seção vendem-se almôndegas.

Bu reyonda köfte satıyorlar.

Tom foi sepultado nesta cidade.

Tom bu şehirde gömüldü.

Maria foi sepultada nesta cidade.

Mary bu şehirde toprağa verildi.

Venta muito nesta manhã, não?

Bu sabah çok rüzgar var, değil mi?

Você pode fumar nesta sala.

Bu odada sigara içebilirsin.

O que há nesta caixa?

Bu kutudaki nedir?

Vende-se carne nesta loja.

Onlar bu dükkânda et satarlar.

Há um museu nesta cidade?

Bu kasabada bir müze var mıdır?

Tufões são frequentes nesta região.

Tayfunlara bu bölgede sık rastlanır.

Tem um buraco nesta meia.

Bu çorapta bir delik var.

Levanta-se cedo nesta casa.

Onlar bu evde erken kalkarlar.

Não há cadeiras nesta sala.

Bu odada hiç sandalye yok.

Que devo fazer nesta situação?

Ben bu durumda ne yapmalıyım?

Escreva seu nome nesta folha.

Bu kağıt parçasına adınızı yazın.

O acidente ocorreu nesta interseção.

Kaza bu kavşakta oldu.

Há um erro nesta frase.

Bu cümlede bir hata var.

Quantos animais há nesta fazenda?

Bu çiftlikte kaç tane hayvan var?

Não quero dirigir nesta tempestade.

- Bu fırtınada araba kullanmak istemiyorum.
- Bu fırtınalı havada araba sürmek istemem.

Não deixe ninguém nesta sala.

- Bu odaya kimseyi sokma.
- Bu odaya kimseyi almayın.
- Bu odaya kimsenin girmesine izin vermeyin.
- Bu odaya hiç kimseyi sokmayın.
- Bu odaya hiç kimse girmesin.

Está presa nesta floresta do Alasca.

Alaska ormanlarında mahsur kalır.

É nesta extensão de 15 km

15 kilometrelik bu boğaz...

Vamos chegar às notícias nesta mídia

gelelim bu medyadaki haberlere

Nesta doença, vemos algo como isto

bu hastalıkta ise şöyle birşey karşımıza çıkıyor

Vamos dar uma olhada nesta tabela

Bu tabloyu biraz daha yakından inceleyelim

Nesta altura, tudo parecia... DIA 304

O noktada, ormandaki her şey... 304. GÜN

Você conhece o homem nesta fotografia?

Resimdeki bu adamı tanıyor musun?

Há duas personagens principais nesta história.

Bu hikayede iki ana karakter var.

Eu vi ele vir nesta direção.

Onun bu yoldan geldiğini gördüm.

Não há erros gramaticais nesta frase.

Bu cümlede dil bilgisi hatası yoktur.

Posso escrever nesta folha de papel?

Ben bu kağıt parçasına yazabilir miyim?

Tu reconheces o homem nesta foto?

Bu fotoğraftaki adamı tanıyor musun?

A produção nesta fábrica aumentou 20%.

Bu fabrikada üretim %20 oranında arttı.

Tom vai para Boston nesta primavera.

Tom bu bahar Boston'a gidecek.

Eu tinha quinze anos nesta foto.

Ben bu resimde on beş yaşındaydım.

Eu não conheço ninguém nesta cidade.

Bu kentteki hiç kimseyi tanımıyorum.

Há escassez de água nesta área.

Bu alanda bir su sıkıntısı var.

Ninguém vai reconhecê-la nesta máscara.

Hiç kimse onu bu maskeyle tanımaz.

Há uma casa antiga nesta rua.

Bu caddede eski bir ev var.

Sinto-me em casa nesta sala.

Bu odada evdeymişim gibi hissediyorum.

Você ficará mais confortável nesta sala.

Bu odada daha rahat olacaksın.

Eu aprendi muitas coisas nesta lição.

Bu derste pek çok şey öğrendim.

Há muitos animais ferozes nesta mata.

- Bu ormanda çok vahşi hayvan var.
- Bu ormanda birçok vahşi hayvan var.

Quase não tem água nesta garrafa.

Bu şişede neredeyse hiç su yok.

Há uma igreja antiga nesta cidade.

Bu kasabada eski bir kilise var.

A água é escassa nesta área.

Su, bu alanda azdır.

Não há nenhuma fábrica nesta aldéia.

Bu köyde hiç fabrika yok.

Centenas de pessoas trabalham nesta fábrica.

Bu fabrikada yüzlerce kişi çalışır.

Quantos anos Tom tinha nesta foto?

Tom bu resimde kaç yaşındaydı?

Nesta vida, há solução para tudo.

Bu hayatta her şey için bir çözüm var.