Translation of "N'aura" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "N'aura" in a sentence and their turkish translations:

Elle n'aura pas froid.

Üşümeyecek.

Tom n'aura pas soif.

Tom susamış olmayacak.

Personne n'aura besoin d'une explication.

Hiç kimsenin bir açıklamaya ihtiyacı olmayacak.

Il n'aura même pas l'idée de combattre,

dövüşmeyi düşünemeyecek bile,

Elle n'aura pas d'autres choix que d'accepter.

Onun kabul etmekten başka seçeneği olmayacak.

Je suppose que ça n'aura pas d'importance.

Sanırım önemli olmayacak.

Il n'aura aucune chance de gagner son cœur.

Onun kalbini kazanma fırsatı olmayacak.

J'espère que Tom n'aura pas à le faire.

Umarım Tom onu yapmak zorunda değil.

Des déluges arriveront quand on n'aura pas besoin d'eau

suya ihtiyaç olmadığı zamanlarda seller olurken,

Si jamais il pleut, la fête champêtre n'aura pas lieu.

Bir ihtimal yağmur yağarsa bahçe partisi olmayacak.

Si la pluie survient, la fête champêtre n'aura pas lieu.

Yağmur yağarsa bahçe partisi düzenlenmez.

Notre soleil n'aura plus d'énergie dans environ cinq milliard d'années.

Bizim güneşimiz yaklaşık beş milyar yıl içinde enerjisini tüketecektir.

Tom dit qu'il n'aura pas besoin de faire ça maintenant.

Tom şu an bunu yapmasına gerek olmayacağını söylüyor.

Les bus ne circuleront pas tant que la neige n'aura pas fondu.

Kar eriyinceye kadar otobüs servisi mevcut olmayacak.

Aux Pays-Bas, si un enfant insiste trop pour demander un biscuit, il peut être puni et alors il n'aura pas de biscuit.

Hollanda'da bir çocuk kurabiye istemek konusunda fazla ısrarcı davranıyorsa cezalandırılabilir ve kurabiye alamaz.