Examples of using "Explication" in a sentence and their turkish translations:
Senin açıklaman nedir?
Kısa ve öz bir açıklamaya ihtiyacım var.
Sana bir açıklama borçluyum.
Onlar hiçbir açıklama yapmadı.
Ayrıntılı açıklaman için sana teşekkür ederim.
Bir açıklama istiyorum.
Bir açıklama talep ediyorum.
O olası bir açıklama.
Açıklaman için teşekkürler.
O konuda herhangi bir mantıklı açıklama var mı?
Onun açıklaması anlaşılır değil.
Onun açıklaması ile ikna edildim.
Açıklamam tuhaf görünebilir.
Açıklamam yeterli değildi.
Benim açıklamam açık mıdır?
Bu tek mantılı açıklama.
Net bir açıklamaya ihtiyacım var.
Açıklaması tatmin edici değildi.
Hiç kimsenin bir açıklamaya ihtiyacı olmayacak.
Senin açıklaman benim için çok soyut.
Açıklamamdan tatmin olmuş görünüyordu.
Bir açıklama için bana baktı.
Başka açıklama yok.
Daha iyi bir açıklama bekliyordum.
Bunun için geçerli bir açıklamam var.
Onun bana bir açıklama getirmesini isterdim.
Herhangi başka açıklama görmüyorum.
Bu hata için bir açıklama istiyorum.
Sanırım bana bir açıklama borçlusun.
bilimsel bir açıklama aramaya başladım.
Açıklamamdan memnun görünüyordu.
Bir açıklaman var mı?
Korkarım ki açıklamamı kabul etmeyecek.
O, niçin gelmediği hakkında bir açıklama yaptı.
Bana daha iyi bir açıklama verebilir misin?
O, ona bir açıklama için baskı yapmadı.
Onun açıklaması hiç mantıklı değil.
Sanırım ona bir açıklama yapmak zorundasın.
Onu diskodan hiçbir açıklama olmadan dışarı attılar.
Bunun için sadece bir açıklama olabilir.
Açıklaman için teşekkürler.
Bir açıklama istiyorum ve onu şimdi istiyorum.
Bunun için mantıklı bir açıklama olmalı.
Onun açıklamasını hatırlayamıyorum.
Onun o konuyla ilgili açıklaması seninkine uyuyor.
Herhangi bir açıklama yapılmadan kovulduk.
O, onun tuhaf davranışı için özel bir açıklama yapmadı.
Ben bir özür istemiyorum. Ben bir açıklama istiyorum.
Onun için sadece bir açıklama olabilir.
Benim açıklamam çok basitti ve yeterince makuldü. Birçok yanlış teorilerin olduğu gibi.
yani televizyonda duyduğumuz uzmanın bir açıklaması var ya
tahttan indirilene kadar . Sağlık Örgütü , bu virüsün domuzlar ve etleri
Hiçbir şey zor bir şey için basit bir açıklama bulmak kadar zor değildir.
Senden bir açıklama istedim ama bana verdiğin tatmiş edici değildi.
Tabii ki, bu durumun başka bir açıklaması Çincenin İngilizce öğrenmekten daha zor olmasıdır.
Bir açıklama daha olma ihtimalini göz önünde bulundurmak için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.