Examples of using "D'importance" in a sentence and their turkish translations:
Bu artık önemli değil.
Hiçbir şey gerçekten önemli değil.
Onun ne kadar küçük olduğunun önemi yok.
Bu gerçekten önemli değil.
Bu hayati önem taşıyan bir konu.
Bunun önemli olmadığını biliyorsun.
benim için gerçi çokta önemli değil
Artık gerçekten çok fazla önemli değil.
Benim fikrim gerçekten önemli değil.
Hangi tarafta olduğun önemli değil.
Nerede olduğum önemli değil.
Neye inandığımın önemi yok.
Ne düşündüğümün önemi yok.
Sanırım önemli olmayacak.
Sanırım artık o önemli değildir.
büyüklükleri ne olduğu önemli değil
Gelip gelmemen önemli değil.
Onun söylediklerine çok fazla önem yüklüyorsun.
- Benim için hiç fark etmez.
- Benim için hiç önemli değil.
Nasıl önemli olmayabilir?
Onun fikrinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
- Cevap verip vermemem önemli değil.
- Cevap verip vermemenin önemi yok.
Onun kabul etmesi ya da etmemesi önemli değil.
Gerisi önemli değil.
Onu beğenip beğenmediğin önemli değil.
Kalıp kalmaman önemli değil.
öğretmenlere de yeteri kadar değer vermiyoruz bu memlekette
Suçunu kabul edip etmemesinin hiçbir önemi yok.
İOS, Android ve Windows hiç fark etmiyor her yerde çalışıyor bu program
hem yer değiştirse ne fark eder ki?
Bu eski bir sürüm ama önemli olmamalı.
Diğer insanların söylediğini böyle önemseme.
Onun hangi oyunu oynadığı önemli değil, o her zaman kazanır.
Önemli değil, değil mi?
Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun.
Çok önemli olmayan bir şey hakkında neden endişe ediyorsun?
O kadar önemli olmayan şeyler hakkında endişelenerek zamanının çoğunu harcar mısın?
Köpeğimi neyle beslediğimin sorun olmadığını düşünürdüm.
Sen çok da önemli değil dersen o insanlar tabii ki de ciddiye almaz
- O, hemen şimdi önemli değil.
- O, şu anda önemli değil.