Translation of "Atterrir" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Atterrir" in a sentence and their turkish translations:

Quand allons-nous atterrir ?

Ne zaman karaya çıkacağız?

L'avion doit atterrir pour pouvoir se ravitailler.

Uçağın, yakıt ikmali için inmesi gerekiyor.

Le pilote fit atterrir l'avion dans le champ.

Pilot uçağı alana indirdi.

Ça va être intéressant de trouver un endroit où atterrir.

Burada inecek yer bulmaya çalışmak heyecan verici olacak.

Eh bien, nous avons réussi à atterrir au dernier moment.

Peki, biz son anda inmeyi başardık.

Le vol de Tom va atterrir plus tôt que prévu.

Tom'un uçuşu erken gelecek.

Notre avion n'a pas pu atterrir en raison d'un épais brouillard.

Uçağımız yoğun sis nedeniyle inemedi.

Il y a quelque chose en bas. Ça brille. Le problème, c'est que l'hélico ne pourra pas atterrir.

Aşağıda parlayan bir şey görüyorum. Sorun şu ki helikopter buraya inemez.

Sous une énorme pression pour faire atterrir un astronaute sur la Lune d'ici la fin de la décennie, la NASA

On yılın sonunda Ay'a bir astronot indirmek için muazzam bir baskı altında, NASA