Examples of using "Prévu" in a sentence and their turkish translations:
Bunu öngörüyor muydunuz?
Planlanmıştı.
Planlanmış bir şeyim vardı.
Onun hepsini planlattım.
Bunu planlamadık.
istendiği gibi çalışıp çalışmadığı.
Bu öngörülür değildi!
Bunun hepsi planlandı.
Ben başka bir şey planlattım.
Öğleden sonra için ne planladın?
İki aydır hesaplanmış.
Bu gece ne oluyor?
O beklenmeliydi.
Dün Tom'u aramaya niyet etmiştim.
- Beklenenden fazla para harcadık.
- Tahmin edilenden daha fazla para harcadık.
Umduğumdan daha meşguldüm.
Sana söylemeyi planlamamıştım.
Konferans plana göre gitti.
O beklenmiyordu.
Onu ona tanıtmayı planladım.
Yarın için hiç planım yok.
Ben kalmayı planlamadım.
Bu gece için planların nedir?
Uçak saat kaçta inecek?
Enkaz planına mı bağlı kalacağız,
Beklenildiği gibi testi geçti.
O bizimle yemek yiyecekti.
Ben yurt dışına gitmeyi planladım.
Tom'a vurmayı planlamadım.
Bu her zaman planladığımız şey.
Bugün için başka bir planım yok.
Film beklenenden çok daha iyiydi.
Bizim özel planlarımız yok.
Satın almayı planladığım her şeyi aldım.
Onlar planlanan zaman çizelgesine göre otuz dakika geç kaldılar.
Her şey düzenlendi.
Geçen Pazar onu ziyaret etmeye niyetlendim.
Kaç gün kalmayı planlıyorsunuz?
Sanırım o plandı.
Otobüsle Boston'a gitmeyi planlıyor musun?
Yarın, Tokyo'ya gitme planlarım var.
Bu gece için ne planladın?
- Yarın gece için planların var mı?
- Yarın gece için planın var mı?
Planladığımdan daha fazla içtim.
Bunun olacağını tahmin edemedim, bu yüzden göreceğiz.
Yarın için bir planın var mı?
Ya buzullarımız tahmin ettiğimden daha hızlı eriyorsa?
Ya buzullarımız daha önce sandığımızdan çok daha savunmasızlarsa?
O, yapmayı planladığım şey değildi.
Burada çok uzun kalmayı planlamadım.
Ben sorun olacağını umuyordum.
Bazen işler planlandığı gibi gitmez.
Tatil için bir yere gidiyor musun?
İşler planlandığı gibi gitmedi.
Bu yıl için %4 enflasyon tahmin ediliyor.
Ertesi sabah New York için yola çıkmayı planlamıştım.
Herkes onların yaşlılıkları için hazırlandıklarına inanıyor.
Doğum gününüz için planlanmış çok özel bir şeyim var.
Bu sorunsuzca gitti.
Tom Noelden sonraki gün Boston'a gitmeyi planlıyordu.
Oraya bisikletle gitmeyi planlıyordum ama yağmur yağdı.
Dan temmuz ayında sözleşme imzalayacaktı.
Onlar saat yedide burada buluşmayı planladılar.
Bu umduğumdan biraz daha uzun sürdü.
Tom'un uçuşu erken gelecek.
Ödev, düşündüğümden daha fazla vaktimi aldı.
Yarınki parti için yeme içme işini düzenledim.
O, işini bir saat önce bitirdi.
Doğum günü partisinde beklenenden daha çok insan vardı.
Her şey planlandığı gibi gitti.
Ev ödevimi yapmayı planlıyordum ama uyuyakalmışım.
Bu akşam saat 9'da sunucunun yeniden başlatılması planlanıyor.
Ben uzun süre kalamam. Planlarım var.
Tom kesinlikle yarın orada olmayı planlamadığı izlenimini verdi.
Noel satışlarının beklenenden daha iyi olacağını tahmin ediyoruz.
Büyük ebeveynlerim bizimle bir tekne gezisi planladı.
Dün gece ne olduğu hakkında sana söylemeyi planlamamıştım.
Ben seni havaalanında karşılamak için bir araba ayarladım.
- Evleneceği adam astronot.
- Onun evleneceği adam bir astronot.
Beklediğimden daha fazla seyirci vardı.
Sana bunun hakkında bir şey söylemeyi planlamamıştım.
Yani biri bana "Hey Janet, 4 Temmuz için herhangi bir planın var mı?'' diye sorsa
Bugün plaja gitmeyi planlıyordum fakat sonra yağmur yağmaya başladı.
İşi beklediğimden daha erken bitirebildim.
Durum benim kontrolümden çıktı. Hiçbir şey beklendiği gibi gitmiyor.
Dünkü sınavdaki sorular umduğumdan çok daha kolaydı.
Tom patronundan bir zam istemeyi planlamıştı ama korkup vazgeçti.
Bugün için hiç planın var mı?
Enkaz planına mı bağlı kalacağız, öncelikle suyumuzu mu tazeleyeceğiz?
Toplantıya katılmayı planlıyor musun?
Tom'a neden bizimle birlikte Boston'a gitmeyi planlamadığını sordum.
Onu yapmayı planlamamıştım fakat gerçekten yapmamı istiyorsan yapabilirim.
Her şey plana göre giderse, yarın gece tekrar evde olmam gerekiyor.
Bunu yapmayı planlamıyordum, ama şimdi bunu öneriyorsun, ben de deneyebilirim.
Bu hafta sonu için planların nedir?
Bu gece için bir planın var mı?
Onu aramayı planlıyordum ama fikrimi değiştirdim ve aramadım.
Senin uçağın saat kaçta kalkması planlanmıştır?
Tom sana gelecek hafta için planlarından bahsetti mi?