Examples of using "Pouvoir" in a sentence and their turkish translations:
Keşke seni görebilsem.
- Keşke sana inanabilsem.
- Keşke sana inanabilseydim.
Keşke daha uzun kalabilsem.
Size yardım edebildiğim için memnun oldum.
Sanırım yapabilirim.
Keşke onu açıklayabilsem.
Keşke sana daha fazla yardım edebilsem.
Keşke size katılabilsem.
Tom'a yardım edebileceğini düşünüyor musun?
Sen güçsüzsün.
Umarım çok uzun yaşarım.
Gücüm de yok.''
Tom uçabilmeyi diliyor.
Keşke öyle boyayabilsem.
- Sanırım onu yapabilirim.
- Ben bunu yapabileceğimi düşünüyorum.
Keşke bu konuda konuşabilsem.
Keşke yapabilsem.
Keşke daha fazlasını yapabilsem.
Keşke sana yardım edebilsem.
Ona yardımcı olabileceğimi düşündüm.
Keşke buna engel olabilsem.
Keşke onu değiştirebilsem.
İnsanlara güç sağla.
Bana yardım edebileceğini düşünüyor musun?
Seni arayamayacağız.
Keşke zamanı geriye alabilsem.
Sadece daha fazla para verebilmeyi istiyorum.
Aşkın gücüne inanıyor musun?
- Keşke sana gerçekten inanabilsem.
- Sana gerçekten inanabilmeyi diliyorum.
Gerçekten onu yapabileceğini düşünüyor musun?
Senin bunu yapabileceğine emin misin?
Bununla başa çıkabileceğinden emin misin?
Onu yapabileceğimizden eminiz.
bir tercih.
Sanırım onu yapabiliriz.
O, iktidara aç.
O, onu kanıtlayabileceğine inanıyor.
Onun mutlak gücü var.
Keşke konsere gidebilsem.
O, onun kontrolü altında.
Keşke seninle kalabilsem.
Bu otoriteyi kötüye kullanmadır.
Onlar bizi idare edebileceklerini düşünüyor.
Ben senin gücüne inanıyorum.
Keşke Tom gibi şarkı söyleyebilsem.
Keşke o kadar çabuk uykuya dalabilsem.
Ben gerçekten daha fazlasını yapabilsem.
Keşke bir motosiklet alabilsem.
Keşke o gitarı alabilsem.
İngilizce konuşabilmeyi istiyorum.
Keşke daha özel olabilsem.
Onunla başa çıkabileceğimizi düşünüyoruz.
Sanırım onu söyleyebilirim.
Keşke daha uzun süre bekleyebilsem.
iktidarı eleştirdiğinde iktidarı sevenler eleştirse de
Size biraz yardım edebileceğimi umuyorum.
- Kral gücünü kötüye kullandı.
- Kral otoritesini kötüye kullandı.
- Kral, iktidarını abuze etti.
Size yardımcı olabilmek bir zevk.
Sana yardım edebildiğim için mutluyum.
Onu yapabileceğinden emin misin?
Tom'u ikna edebileceğimden eminim.
Bunu yapabileceğinden emin misin?
Sana yardımım dokunduğu için mutlu oldum.
Beni buradan çıkarabileceğini düşünüyor musun?
Onu yapmayı bırakabileceğini düşünüyor musun?
Sana güvenebileceğimi düşündüm.
Kimliğim, benim süper gücüm.
Sen kim oluyorsun da işi yürütebileceksin?”
ve ülkede reformlar yapar..
fakat konuşabilmemiz lazım
Başarılı olabileceklerine inanmıyorlardı
Güç ve para ayrılmaz.
Geçinebileceğimi umuyorum.
Keşke kayıp zamanı telafi edebilsem.
Keşke daha uzun kalabilseydim.
Keşke aynısını yapabilsem.
Keşke Japonya'ya gidebilsem.
Rusçayı akıcı bir şekilde konuşabilmek isterim.
Keşke yardım etmek için daha fazlasını yapabilsem.
Mambo dansı yapabileceğini düşünüyor musun?
Mary aşkın gücüne inanır.
Oyunu kazanabileceğimizi umuyorduk.
Maalesef sana yardım edemem.
Artık yiyemeyinceye kadar yedik.
Keşke Tom'la konuşabilseydim.
Keşke zamanı geri döndürebilsem.
Yardım edebileceğime inanmıyorum.
Kazanabileceğimi sanmıyorum.
Umarım bu hafta tamamlayabilirim.
Pazartesi günü sana yardım edebileceğimi sanmıyorum.
Üniversiteye gidebilmen için tasarruf yap.
Su altında nefes alabilmenin hayalini kurardım.