Translation of "Okuyacak" in Polish

0.010 sec.

Examples of using "Okuyacak" in a sentence and their polish translations:

- Okuyacak zamanım yok.
- Okuyacak vaktim yok.

Nie mam czasu na czytanie.

Okuyacak vaktim yoktu.

Nie miałem czasu na czytanie.

Bu yemek kitabını okuyacak mısın?

Przeczytasz ten podręcznik?

Okuyacak bir şeyin var mı?

Ma pan coś do czytania?

Bana kitap okuyacak zamanı olmadığını söyledi.

Powiedział, że nie miał czasu na czytanie książek.

- Oraya gidecek ve içindeki her şeyi okuyacak zamanım olmasını dilemeden bir kütüphaneyi asla fark etmem.
- Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.
- Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer.

Nigdy nie byłem w bibliotece bez chęci posiadania tyle czasu, żeby móc pójść tam i zostać dopóki nie przeczytam wszystkiego.