Translation of "Var" in Polish

0.019 sec.

Examples of using "Var" in a sentence and their polish translations:

Var.

Tak.

- Var mısın?
- Var mısınız?

Istniejesz?

- Suyunuz var.
- Senin suyun var.

Ty masz wodę.

- Nezlem var.
- Soğuk algınlığım var.

- Przeziębiłem się.
- Mam gorączkę.
- Mam katar.

- Benim bir kızım var.
- Kızım var.
- Bir kızım var.

Mam córkę.

Kurt var!

Wilk!

Bebeği var.

Ma dziecko.

Ayakkabılarınız var,

będziecie mieć buty;

Fantezilerim var.

Mam fantazje.

Eve var.

Przybyć do domu.

Şarabımız var.

Mamy wino.

İstisnalar var.

Zdarzają się wyjątki.

Haberim var.

Mam wieści.

Etin var.

Masz mięso.

Meyvemiz var.

Mamy owoce.

Suyunuz var.

- Wy macie wodę.
- Pani ma wodę.
- Pan ma wodę.
- Państwo mają wodę.

Ekmeğim var.

Mam chleb.

Gücü var?

ma zdolność do zmuszenia cię do pracy gdzieś gdzie ty nie chcesz?

Anahtarlarım var.

Mam klucze.

Param var.

Mam pieniądze.

Sebeplerim var.

Mam swoje powody.

Ateşim var.

Mam temperaturę.

Uykum var!

Jestem śpiący.

Hayaletler var.

Duchy istnieją.

Kedim var.

Mam kota.

Sigortam var.

Mam ubezpieczenie.

Haklarım var.

Mam prawa.

Zamanım var.

Mam czas.

Çelişkiler var.

Są rozbieżności.

Sorunların var.

Masz problemy.

Arkadaşlarım var.

Mam przyjaciół.

Yer var.

Jest miejsce.

Neyin var?

- Co pan ma?
- Co masz?

Acelem var.

Spieszę się.

Apandisitim var.

Mam zapalenie wyrostka robaczkowego.

Şarabım var.

Mam wino.

Zamanımız var.

Mamy czas.

- Onun bir sakalı var.
- Sakalı var.

On ma brodę.

- Kopyan var mı?
- Kopyanız var mı?

Czy masz kopię?

- Benim bir köpeğim var.
- Köpeğim var.

Mam psa.

- Ateşin var mı?
- Ateşiniz var mı?

Czy masz gorączkę?

- Bir görüşüm var.
- Bir düşüncem var.

Mam swoje zdanie.

- Bir elmam var.
- Benim elmam var.

Mam jabłko.

- Güzel saçların var.
- Güzel saçın var.

Masz piękne włosy.

- Eksik biri var.
- Kayıp biri var.

Kogoś brakuje.

- Çocukların var mı?
- Çocuğunuz var mı?

Masz dzieci?

- Hâlâ zamanımız var.
- Yeterince vakit var.

Mamy jeszcze czas.

- Bir sorunumuz var.
- Bir problemimiz var.

Mamy problem.

- Size bir mesaj var.
- Sana bir mesaj var.
- Mesajın var.

To jest wiadomość dla Ciebie.

- Bir sürü arkadaşım var.
- Birçok arkadaşım var.
- Çok arkadaşım var.

Mam wielu przyjaciół.

- Üç araban var.
- Senin üç araban var.
- Üç arabanız var.

Masz trzy samochody.

- Mısıra alerjim var.
- Mısır alerjim var.
- Mısıra karşı alerjim var.

- Jestem uczulona na kukurydzę.
- Jestem uczulony na kukurydzę.
- Mam alergię na kukurydzę.

- Senin bir lakabın var mı?
- Lakabın var mı?
- Lakabınız var mı?

Masz jakieś przezwisko?

- Birçok kitabın var.
- Çok sayıda kitabın var.

- Masz dużo książek.
- Macie dużo książek.

- Paraya ihtiyacımız var.
- Bizim paraya ihtiyacımız var.

Potrzebujemy pieniędzy.

- Bir köpeğim var.
- Benim bir köpeğim var.

Mam psa.

- Benim iki kitabım var.
- İki kitabım var.

Mam dwie książki.

- Benim bir arabam var.
- Bir arabam var.

Mam samochód.

- Onda kedi alerjisi var.
- Kedilere alerjisi var.

Ona ma alergię na koty.

- Üç saatimiz var.
- Kalan üç saatimiz var.

Mamy jeszcze trzy godziny.

- Benim bir sorum var.
- Bir sorum var.

Mam pytanie.

- Benim bir sözlüğüm var.
- Bir sözlüğüm var.

Mam słownik.

- Bizim iki çocuğumuz var.
- İki çocuğumuz var.

Mamy dwójkę dzieci.

- Biraz param var.
- Benim biraz param var.

Mam trochę pieniędzy.

- 13 kedim var.
- On üç kedim var.

Mam trzynaście kotów.

- Çok zamanım var.
- Benim bol zamanım var.

Mam mnóstwo czasu.

- Bir erkek kardeşim var.
- Bir kardeşim var.

Mam brata.

- Bir kız kardeşim var.
- Bir bacım var.

Mam jedną siostrę.

- Kaç kardeşin var?
- Kaç tane kardeşin var?

Ile masz rodzeństwa?

- Sakıncası var mı?
- Bir sakıncası var mı?

- Masz coś przeciwko?
- Nie masz nic przeciwko?
- Nie przeszkadza ci to?
- Czy ci to przeszkadza?
- Przejmujesz się tym?

- Az sayıda arkadaşım var.
- Birkaç arkadaşım var.

- Mam mało przyjaciół.
- Mam mało znajomych.

- Bir kız kardeşim var.
- Bir kardeşim var.

- Mam jedną siostrę.
- Mam siostrę.

- Dört erkek kardeşim var.
- Dört biraderim var.

Mam czterech braci.

- Kitabın var mı?
- Bir kitabın var mı?

Ma książkę?

Bir bağlantı var.

Istnieje między nimi związek.

Bir halatım var.

Mam linę.

Bir tane var!

Tu jest jeden!

Beş gezegeni var

z pięcioma planetami.

İki yavrusu var.

Z dwoma maluchami.

Bolca yemek var.

Jedzenia nie brakuje.

Sen var ya...

Człowieku.

Yardımınıza ihtiyacım var.

- Potrzebuję twojej pomocy.
- Potrzebna mi twoja pomoc.

Bir fikrim var.

Mam pomysł.

- Ne var?
- Naber?

- Jak leci?
- Co jest?

Kutuda ne var?

Co jest w pudełku?

Burada biri var.

Ktoś tu jest.

Onun neyi var?

Co ona ma?

Neye ihtiyacın var?

Czego potrzebujesz?

Tom'un artriti var.

Tom ma artretyzm.

Birkaç kalemim var.

Mam kilka piór.

Tanrı var değildir.

Bóg nie istnieje.

Bir yumurtam var.

Mam jajko.