Translation of "Yapmış" in Hungarian

Kahvaltı yapmış mıydın?

Befejezte már a reggelijét?

Veya doğal doğum yapmış insanlar.

vagy akik kétkezi munkát végeznek.

Ben bir hata yapmış olmalıyım.

Biztos hibáztam.

Yapmış olacağın o değil mi?

Nem ezt tetted volna te is?

O, öyle bir şey yapmış olamaz.

Ilyet nem tehetett.

Yapmış olduğundan dolayı ona teşekkür ettim.

Megköszöntem neki azt, amit csinált.

Andy çok sıkı pratik yapmış olmalı.

Andy biztosan sokat gyakorolt.

Benim için aynısını yapmış olacağını biliyorum.

Tudom, hogy te is ezt tetted volna értem.

Tom bunu o şekilde yapmış olmalıydı.

Tomnak úgy kellett volna megcsinálnia.

Ödevini kendisinin yapmış olması pek olası değil.

- Kicsi a valószínűsége, hogy maga készítette el a házi feladatát.
- Nem valószínű, hogy maga írta meg a házi feladatát.

Tom nasıl öyle bir şey yapmış olabilir?

Hogyan tudta ezt elkövetni Tomi?

Oo, biri bana sandviç yapmış. Ne güzel.

Ó, valaki készített nekem egy szendvicset. Nagyon jó.

Tom onun yaptığını söylediğin şeyi yapmış olabilir.

Tom megtehette volna, amit mondtál neki.

Biz zamanlar öyle bir şey yapmış olabilirim.

Talán valamikor csináltam ilyesmit.

Eğer Tom bunu yapabilseydi, çoktan yapmış olurdu.

Ha Tom azt meg tudná csinálni, már megcsinálta volna.

Buna rağmen hayata zor bir başlangıç yapmış çocuklara

Tengernyi adatot elemeztek, hogy megtudják,

Ayrıca bu proje ile yeni bir şey de yapmış olacağız.

És ezzel a projekttel valami újat fogunk csinálni.

Tom Mary'nin onun için yapmış olduğu her şeyi takdir ediyor.

Tomi hálás Marinak mindazért, amit érte tett.

- Tom kahve yaptı.
- Tom biraz kahve demledi.
- Tom kahve yapmış.

Tom kávét főzött.

Böylesine mükellef bir kahvaltı yapmış olmasaydım, öğle yemeğini seve seve sizinle yerdim.

Ha nem ettem volna olyan sokat reggelire, akkor nagyon szívesen ebédeltem volna veled.

Ancak Venedik'in gücü yapmış oldukları zekice müzakerelerden ve şahsi çıkar anlayışlarından da gelir.

De Velence hatalmának növekedését eszes tárgyalások és saját érdekei is elősegítették.

Tom, anne ve babasının kendisine yapmış olduğu hataları kendi çocuklarına yapmamak konusunda kararlıydı.

Tom elhatározta, hogy nem fogja a saját gyerekeivel ugyanazokat a hibákat elkövetni, mint amelyeket a szülei követtek el vele szemben.